Araştırma: Temas 10 öğrenciden 7’si düşünce tercihinin seçme vaatleriyle değişebileceğini söylüyor

Türk Terbiye Derneği’nin beyin kuruluşu TEDMEM’mağara yaptığı araştırmaya bakarak, 18-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 57’sinin seçim vaatleriyle oyu değişken… 09.06.2022, Sputnik Türkiye Türk Eğitim Derneği, bünyesinde yer düzlük beyin kuruluşu TEDMEM, toplumun gözünde eğitimi konumlandırmak, toplumun siyasetten eğitimle ilişik beklentilerini somutlaştırmak, eğitimin cemiyet ile politika arasındaki ilişkide oynadığı rolü tanımlamak amacıyla ‘Politik Partilerin Terbiye Vaatlerinin Müntehip Tercihlerindeki Rolü Araştırması’ başlıklı bir tabir hazırladı. Araştırma, ‘Seçimin kaderi yetişek vaatlerine mi mecbur?’ sorusu üzerinden çeşitlendirildi.Araştırı kapsamında siyasetin gözünden eğitimi anlayabilmek için 1950’den itibaren 90’a yakın seçim bildirgesi incelenerek, 70 yıllık tarihsel bir süreçte terbiye vaatlerinin umumi eğilimleri ortaya kondu. Vadi çalışmaları KONDA Araştırma ve Danışmanlık tarafından yapılan araştırma, Türkiye’deki müntehip nüfusunu kumar edecek 3 bin kişiyle gerçekleşti. Araştırmanın sonuçlarını TEDMEM Koordinatörü Dr. Sabiha Sunar ve Türk Yetişek Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu paylaştı.18-24 gözyaşı aralığındaki gençlerin yüzdelik 57’sinin seçim vaatleriyle oyu değişebilirYapılan araştırmanın sonuçlarına bakarak, terbiye, ekonomiden sonradan evvel sırada geliyor ve 18-24 yaş aralığındaki temas iki gençten biri eğitim bilimi sistemine öncelik verilmesini istiyor. Araştırma kapsamında verilen yanıtlara göre, Türkiye genelinin yüzde 45’inin seçim vaatleriyle oyu değişebilirken, 18-24 gözyaşı aralığında bu ululuk yüzdelik 57 kendisine görülüyor. Rey değiştirme üzerine elan beş altı elastiki olan yandaş ve liderci müntehip gruplarında da herhangi bir ilkokul kişiden sunu birkaç biri intihap vaatleriyle oyunun değişebileceğini rapor ediyor.Araştırmaya bakarak, işsizlerin yüzdelik 50’sinin seçim vaatlerine bakarak oyunun değişebileceği görülüyorSeçim vaatleriyle görüş tercihini değiştirmeye arz andıran kadro öğrenciler. Rapora ve halkoyu araştırmasına bakarak, gelişigüzel 10 öğrenciden kestirmece 7’si oy tercihinin seçme vaatleriyle değişebileceğini ifade ediyor. Meslek gruplarına göre incelendiğinde ise beyaz zehir kıran çalışanların yüzdelik 48’inin, işçi, esnaf ve çiftçinin yüzde 40’ının, emekçilerin yüzdelik 35’inin, eş kadınlarının yüzde 41’inin, işsizlerin ise yüzde 50’sinin seçim vaatlerine göre oyunun değişebileceği görülüyor. Toplumun yüzdelik 56’sı, gençlerin ise yüzdelik 67’si eğitimi düzelteceğine inandığı politikacı için oyunu değiştirebileceğini söylüyor.Yüzde 34 eğitimin namına hiçbir öz katmadığını düşünüyorAraştırma verilerine bakarak toplumun yalnızca yüzde 17’si eğitim sisteminin dolgunca veya çok gani olduğunu düşünürken, ​toplumun yarısından dahası ise terbiye sisteminin dokunaklı veya çokça elem olduğunu, ​18-24 gözyaşı aralığındaki gençlerin yalnızca yüzdelik 7’si terbiye sisteminin gür veya çokça mebzul olduğunu, ​gelişigüzel 10 gençten sunu birkaç 7’si ise eğitim bilimi sisteminin zehir veya çokça kötü olduğunu düşünüyor. Katılımcıların yüzde 34’ü aldığı eğitimin kendisine aynı madde katmadığını belirtirken, eğitimin öz çocuğuna tıpkı husus katmayacağını düşünenlerin oranı ise yüzdelik 16.Seçme 3 kişiden 2’si para ve heykel sahibi girmek üzere dolgunca bir eğitimin eşya olduğunu ifade ediyorAraştırma kapsamında gelişigüzel 10 kişiden 8’i ancak eğitim bilimi seviyesi yükselirse Türkiye’nin zinde tıpkısı devlet olacağını düşünürken, seçkin 3 kişiden 2’si mal ve statü sahibi kalkışmak için iyi tıpkı eğitimin araç olduğunu tabir ediyor. ‘Çocuğumun eğitime devam edebilmesi için icabında herhangi bir soy rahatlıktan vazgeçerim’ diyenlerin oranı yüzdelik 85. Seçme 10 kişiden 9’u gelişigüzel çocuğun kalifiye terbiye almasının başka tek kuruma bırakmaksızın devletin sorumluluğunda olduğunu düşünüyor.Araştırmaya bakarak, toplumun yüzde 90’ından fazlası ebeveynlerinin dirimsel ve mesleğinden hür seçme çocuğun nitelikli terbiye almasını büyük buluyorAraştırma verilerine göre topluluk ve gençlerin yer beş altı yüzdelik 90’ı kaliteli eğitimin parasız olmasını, kızların eğitime katılımını tasarruf etmek amacıyla teşvikler gerçekleştirilmesini, ana babasının sağlık ve mesleğinden özgür seçme çocuğun kalifiye eğitim bilimi almasını, mesleki eğitimin güçlendirilmesini, öğrencilerin aksiyon dünyasına hazırlanacak şekilde yetiştirilmesini, eleştirmeli düşünme, sorgulama ve sıkıntı çözme becerilerine eş gençler yetiştirilmesini ve gelişigüzel öğrencinin teknoloji eğitimi almasının sağlanması vaatlerini çokça heybetli buluyor.Toplumun yüzdelik 43’ü, gençlerin ise yüzde 52’si eğitim bilimi sisteminde sunma fazla sorunun lisede olduğunu savunuyorAraştırmada sorulan ‘Türkiye’bile eğitim bilimi sisteminin sorunlarının sunu aşkın olduğu birimler’ sorusuna katılımcıların yüzde 43’ü ortaöğretim, yüzdelik 33’ü azamet üniversiteleri, yüzdelik 23’ü ilkokul, yüzdelik 18’i ortaokul, yüzdelik 15’i çığır okulları, yüzde 8’i hususi/finans üniversiteleri, yüzde 8’i akademik kariyer ve yüzdelik 4’ü ise anaokulu cevabını verdi. Yüzdelik 8 üstelik, eğitim bilimi sisteminde aynı sorun olmadığını söyledi. 18-24 gözyaşı arasının verdiği cevaplara bakarak, yüzde 52 yer çok sorunun lisede olduğunu düşünürken, yüzde 41 oran üniversitelerinde sav olduğunu söylüyor. En çok sorunun beş ve ortaokulda olduğunu düşünenler yüzdelik 18 olurken, yüzde 17 çığır okulları olduğunu söylüyor. Terbiye sisteminde ülkü olmadığını söyleyenlerin oranı da yüzde 3.‘Eğitim Bilimi, siyasetin ezberlenmiş denklemlerini bozabilir’Türk Yetişek Derneği Umumi Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, araştırmayla ait “Seçimler, ülkelerin kaderini değiştirir. Intihabat, ati nesillerin dünyaya açılan kapısını etkiler. O nedenle siyasilerin yer iri yükümlülüğü, zinde nesillere sunacakları vaatlerde gizlidir. Bütün bu noktada Türkiye yeni bire bir seçme sürecine bir lahzada yaklaşırken, tığ dahi ömrünü genç nesle, çocuklarımızın nitelikli eğitimine adamış, 94 yıllık benzeri sivil toplum kuruluşu kendisine sorumluluğumuzu hesabına tebliğ etmek istedik. Üç nesli aynı sandıkta buluşturacak seçim sürecinde, eğitim taahhütlerinin hangi büyüklüğünde enerjik olacağını tarassut etmek için bu araştırmayı yapmayı bire bir devlet görevi bildik. Değişik seçmen profilleri ile gerçekleştirilen uzun boylu görüşmelerle seçmenlerin hesap haritalarını çıkardık. Ulaştığımız akıbet tartışma götürmez aynı netlikteydi. Eğitim, siyasetin ezberlenmiş denklemlerini bozabilir” ifadelerini kullandı.‘Bugün liselerin Türkiye’deki işlevi darülfünun sınavına giriş pasaportu vermektir’Pehlivanoğlu “Gençlerin hiçbir umudu kalmamış vaziyette. Zaman liselerin Türkiye’deki işlevi darülfünun sınavına duhul pasaportu vermektir” ifadelerini kullanarak şunları söyledi:‘Kademeler arası sisteminin rekabetçi, sınav ve okazyon eşitsizliklerini pekiştiren yapısını değiştirmeye kapsamlı konkre eğitim bilimi politikaları hazırlanmalıdır’Raporun böylelikle, Türkiye’nin yetişek sistemine müteveccih önerilerde da bulunuluyor. Buna göre “Siyasal partiler, toplumun geneli için en eke meselelerden biri olan eğitime müteveccih vaatlerini realist, sınırları muayyen ve çözüm odaklı tıpkı şekilde ele almalıdır. Siyasi partilerin eğitime verdiği önem, söylemlerle mecbur kalmamalıdır. Eğitime ilişkin vaatlerin gerçekleştirilme durumlarının izlenebilir oluşuna ehemmiyet verilmelidir. Politik partiler, seçkin müntehip tipinde görüş tercihini değiştirebilecek kitlelerin olduğunu ayn önünde bulundurmalıdır.Eğitime ayrılan bütçenin niceliksel artışıyla yetinilmemelidir. Terbiye sisteminin öncelikli ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir esas planlaması yapılmalıdır. Eğitime ayrılan kaynaklar, eğitimde vesile eşitliğini sağlamaya ve niteliği artırmaya yönelen verimli tıpkısı planlamayla kullanılmalıdır. Yetişek sisteminin ihtiyaçları ve sorunlarına yönelik kök israfına ve verimsizliğe el açan geçici çözüm önerilerinden kaçınılmalı, sürdürülebilirliğe yönelen tıpkı siyasa imal süreci benimsenmelidir.Terbiye sisteminin sınav ezbere yapısını ortadan kaldıracak benzeri yapılandırmaya gidilmelidir. Kademeler arası sisteminin rekabetçi, imtihan ve vesile eşitsizliklerini pekiştiren yapısını değiştirmeye kapsamlı konkre eğitim politikaları hazırlanmalıdır. Üniversitelerin niceliksel gelişiminden ziyade niteliksel dolay planda tutulmalıdır.Muallimlik mesleğinin değerini ve itibarını artıracak, öğretmenlerin erkek hakları ile çalışma koşullarını iyileştirecek politikalar benimsenmelidir. Öğretmenlik mesleğinin itibarını tasarruf etmek amacıyla ülkenin hoca ihtiyacı ile ahenkli politikalar benimsenmelidir. Terbiye politikaları toplumun yeryüzü mefret beklentilerinden olan okazyon eşitliğini sağlamaya müteveccih somut adımlar içermelidir. Eğitim politikaları ve vaatleri, terbiye-istihdam ilişkisini güçlendirecek somut adımlar üzerinden yapılandırılmalıdır. Toplumun rüçhan gördüğü konulardan biri olan mesleki eğitim, ebat odaklı ve bütüncül benzeri yaklaşımla ele alınmalıdır. Siyasi partiler, müntehip kitlesinin kendilerinin ve çocuklarının istediği eğitimi alamamasına müteveccih taşıdığı kaygıyı giderebilecek yöntem önerileri geliştirmelidir” ifadeleri saha alıyor.

Share: