Bilecikli kontrol istirdat gönüllüleri kıyamet bölgesindeki izlenimlerini aktardı

“Asrın felaketi” kendisine nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Bilecik’ten arkalama için afet bölgesine revan ANDA Eğitim Araştırı Teavün ve Arama Kurtarma Derneği Bilecik İl Temsilciliği ekibi, çalışmalarını tamamlayarak kente döndü.

Afet bölgesine ilk giden ANDA ekibinden 146 yabanlık kol, Site Konseyi Başkanı Seyfi Özgen, ekiptekilerin aileleri ve vatandaşlarca karşılandı.

Depremin geçmiş anından itibaren Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da kontrol kurtarma çalışmalarına destek veren grup, kip çok enkazdan istirdat çalışmasına katılım etti.

Derneğin Bilecik temsilcisi Porte Esat Kısacık, Kent Konseyinde AA muhabirine, evvel ekibin Gaziantep’e ulaştığını, sonrasında Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman’a ekiplerin yönlendirildiklerini anlattı.

Afet bölgelerinde fariza alanların çoğunluğunun hususi sektörde çalıştığını belirten Kısacık, “İşlerinden feragat ettiler, bireysel cevaz aldılar. Fahri dinç kızlarımız bizim orada elimiz, ayağımız ve beynimiz oldular. Bu Arada çalıştığımız kız kardeşlerimizin sahada olmaları bizlere korkulu ve bilek verdi. Ayrımlı yerlerde ayrımlı ekiplerle çalıştığımız amacıyla 200 üzerinde insanı enkazdan çıkarmayı başardık. İşimiz epey çokça zordu.” diyerek konuştu.

Kısacık, ekiplerin bölgeye intikalini sağlayan Bilecik Valisi Eksiksizlik Kızılkaya ve Söğüt Belediye Başkanı İsmet Sever ile gönüllü adına kişisel araçlarını tahsis fail Bilecik halkına teşekkürname etti.

Şeyh Edebali Üniversitesi öğrencisi ve ANDA gönüllüsü Fethiye Gümüş, depremin ikinci günü Hatay’da ekibe katıldığını ve bu müddet ortamında erzak yöneltme çalışmalarına bindi verdiğini anlatım ederek, şunları anlattı:

“Hatay’ın Antakya ve İskenderun noktalarında taharri istirdat çalışmalarına katıldım. Çökme altında olan insanlarımızın seslerini duyduk ve istirdat faaliyetlerine başladık. Elan ilk bu şekilde bir deprem yaşamamıştım. Çok zordu, hem oradaki aileler açısından hem birlikte bizler amacıyla. Geride kalanların acıları, cenazelerini ve enerjik olarak birleşmek için bekleyişleri çok zor. Tanrı benzeri elan hakeza tıpkısı kötü yaşatmasın.”

Gönüllü Evren Kayadelen ise bölgede yaşadıklarını anlatmanın ve tarifinin el olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

“ANDA ve gayrı sivil cemiyet kuruluşlarının daha fazla malzemeye ihtiyacı var. İhtiyaçların giderilmesi alelade haddinden fazla cesim. Cenab-ı Cenabıhak ayrımsız elan yaşatmasın amma bu ülkemizin bir gerçeği. Zayiat yaşadığımızı mutluluk kendisine gördük. İlk gittiğimizde canlılık yoktu, karanlıkta insanların yardım çığlıklarına, çaresizliklerine şahit olduk. Duyabildiğimiz seçme müzaheret çağrısına ulaşmaya çalıştık.”

Share: