CHP İstanbul Mebus Yunus Emre, Suriye ve sığınmacı politikası ile ilişkin “AKP’nin sığınmacıları materyal namına kullandığı tıpkı ortamda zatî çıkarlar namına millî çıkarların öncelenmesi gerekirdi. 11 almanak bir gecikmenin ülkemize maliyetinin hem ekonomide hem bağırsak politikada hem bile dış politikada ne büyüklüğünde tahripkâr olduğu ortadadır. Erdoğan koltuğunu korumak için sonuç kozlarını kullanadursun biz iktidarımızda bu sorunu uluslararası hususiyet çerçevesinde ve diplomatik tıpkı temelde çözmek konusunda kararlıyız” açıklamasını yaptı.
CHP İstanbul Saylav Yunus Emre, mütebeddil Suriye ve mülteci politikasını yaptığı yazılmış açıklamada değerlendirdi. Emre, şu açıklamayı yaptı:
“ERDOĞAN, SURİYE İÇİN KENDİ LEHİNE OLACAK YÖNETİM PLANLARINI HAYATA GEÇİREMEYECEĞİNİ BİRAZ GEÇ ANLAMIŞA BENZİYOR”
“AKP’nin Umumi Başkanı Erdoğan 11 sene aradan bilahare Suriye ile ilişkilerin normalleştirilmesinin yollarını arıyor. AKP Yönetiminden ve Bakanlardan gelen izahat temasın başladığını gösteriyor. Bunu Erdoğan’ın Putin ile geçtiğimiz hafta Soçi’da yaptığı görüşmeden hür izah etmek olanaklı gözükmemektedir. Öncelikle şurası belirtmeliyim ki bizler CHP yerine Suriye’bile iç harp başladığından ve ülkemizdeki kontrolsüz mülteci artışından beri Suriye ile ilişkilerin baştan kuruluş edilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Erdoğan, Suriye için zat lehine olacak dümen planlarını hayata geçiremeyeceğini ve ülkemizde anbean kalan mülteci rahatsızlığı ve tehdidini biraz geç anlamışa benziyor.
“SIĞINMACILARIN GERİ AHIT MEVZUSU AKP İÇİN İNSANİ BİR IŞ DEĞİL AĞIZ AĞIZA SEÇİMLERE YÖNELİK BİR HAMLEDİR”
Mayıs ayında Suriye’ye yönelik işler yapılacağını duyuran Erdoğan ameliyat sonucu oluşturulacak sakıncasız bölgelerde sığınmacıların ansız dönüşleri üzere hazırlık yapılacağını üstelik belirtmişti. Sığınmacıların dümbelek dönüşünden bahsedilmeye başlanması ise Erdoğan’ın halkımızın mütezayit mülteci rahatsızlığının namına oy kaybettirdiğini görmesi ile doğrudan ilişkilidir. Eski seçimlerde mülteci sorununu “ensar, muhacir” kabilinden tanımlamalarla seçimlerde materyal yapan Erdoğan bugün sığınmacıların seçimi kazanmasına bir zılgıt unsuru olduğunu anlamıştır. Yani sığınmacıların et kafalı zaman mevzusu AKP amacıyla insancasına benzeri maslahat değil ağiz ağiza seçimlere yönelik ayrımsız hamledir. Halbuki Konfedere Milletler Asayiş Konseyi’nin 18 Meyan 2015 tarihinde akseptans ettiği 2254 dar Rusya’nın da veto etmeyerek düşünce birliği ile geçen kararının 14. Maddesi sığınmacıların ve ülke içre yerlerinden edilmiş kişilerin öz bölgelerine dönüşleri üzere sakıncasız koşulların oluşturulmasının desteklenmesini vasıta altına almıştır.
“11 YILLIK BİR GECİKMENİN ÜLKEMİZE MALİYETİNİN HEM EKONOMİDE HEM İÇ POLİTİKADA HEM BILE DIŞ POLİTİKADA HANGI BÜYÜKLÜĞÜNDE YIKICI OLDUĞU ORTADADIR”
Suriye’de sürekli sulh ve istikrardan meze edebilmenin ayrımsız koşulu dahi nasıl sığınmacıların ve talih süresince yerlerinden edilmiş kişilerin ansız dönüşlerinin sağlanmasıdır. Sığınmacıların ansız dönüşleri için emin koşulların oluşturulabilmesi ise Suriye’üstelik var olan yönetime rağmen sağlanabilecek tıpkı kapsam değildir. AKP ve Erdoğan de bunu 11 sene aradan sonraları anlamış olacak ki iktidara andıran Türkiye gazetesinde ilişkilerin normalleşmesi amacıyla Türkiye’nin Suriye’ye ‘YPG’nin temizlenmesi ve Suriyelilerin sakıncasız dönüşlerinin sağlanması’ şartlarını sunduğu yazılmıştır. AKP’nin havuz medyası yolu ile ‘katil Esed’den dostum Esad’a’ yeğni geçişi hazırlamaya çalıştığı ve bunun için da yine sığınmacıları materyal adına kullandığı bir ortamda şahsi çıkarlar hesabına millî çıkarların öncelenmesi gerekirdi. 11 almanak aynı gecikmenin ülkemize maliyetinin hem ekonomide hem bağırsak politikada hem üstelik dış politikada hangi kadar yıkmacı olduğu ortadadır.
Erdoğan koltuğunu yüklenmek amacıyla serencam kozlarını kullanadursun biz iktidarımızda bu sorunu uluslararası ülfet çerçevesinde ve diplomatik tıpkı temelde çözmek üstüne kararlıyız. Genel Başkanımızın birçok yol söylediği kabilinden Suriyeli kardeşlerimizi ülkelerine iki yıl ortamında davul zurnayla göndereceğiz.”
