Ekonomist Ekmekçi: Bizim yaklaşmamız gereken nema değil kalkınma olmalıdır

Iktisatçı Ekmekçi, “Tığ büyümeyle kalkınmayı karıştırıyoruz. Hassasiyetle yaklaşmamız gereken tahaccüm değil kalkınma olmalı. Kalkınma, bu büyümenin tabana… 01.06.2022, Sputnik Türkiye Iktisatçı Ekmekçi: Bizim yaklaşmamız gereken nema değil, kalkınma olmalıdır Radyo Sputnik’te yayınlanan Meliha Okuyucu’la Anlat Bana programına mihman olan Verimetrik Kurucusu, ekonomist Utku Ekmekçi, bu yılın ilk çeyreği için açıklanan yüzdelik 7.3’lük tahaccüm rakamları ışığında verilerin şüphesiz ayrımsız Türkiye ekonomisi anlattığına dayalı değerlendirmelerde bulundu.Yüksek enflasyonun hem Türkiye’üstelik hem üstelik Avrupa’dahi kaba ayrımsız şekilde hissedildiğine aksan işleyen Ekmekçi, sabık yıl ekonomist akademisyenlerle gelişigüzel yazdığı ‘Endekslerle Türkiye Ekonomisi’ ünlü kitabına atıfta bulunarak, “Ekonominin paydaşlarının meydan aldığı makul olgun setlerinden bildirme önemlilerinden 79’una bu kitapta kayran verdik. Bu verileri, hangi intikal geldiğini haddinden fazla tekniğe girmeden, anlaşılması dümdüz bire bir biçimde sunmaya çalıştık. Tıpkısı grafiğin nasıl okunması gerektiğini, örneğin büyüme verisi açıklandığında kuşkusuz yorumlamamız gerektiğini anlattık. Ve bildirme böylecene de, seçme marifet sayfasının iyi alt tarafına ayrımsız karekod koyduk ki cihazınıza okuttuğunuzda ilgili sayfadaki verinin genişlik edimsel haline ulaşabiliyorsunuz. Kitabımız amacıyla tek devir eskimeyen bire bir baş ucu kitabına döndü diyebiliriz. Ekonomideki verileri hepimizin anlamasına icap namevcut amma bildirme azından ekonomik olarak içinde bulunduğumuz, ilişkin olduğumuz ülkenin nereye akıllıcasına gidiyor olduğunu fehmetmek zorundayız kim tığ birlikte zat ferdî aksiyonlarımızı ele alıp zat açımızdan genişlik akla yatkın sonuca ulaşabilelim” ifadelerini kullandı.‘İstanbul Ticaret Odası’nın para şişkinliği açıklaması TÜİK eliyle açıklayan TÜFE amacıyla avangart bir karine’Cuma günü açıklanacak pahalılık rakamları öncesinde öngörüsü sorulan Ekmekçi, “İstanbul Ticaret Odası, İstanbul’un enflasyonunu yüzdelik 6’evet andıran, yıllık dahi yüzde 90’a yakın yükseldiğini açıkladı. Nedeniyle, TÜİK aracılığıyla açıklayan TÜFE için de seçkin ant öncü tıpkı nişanlık evet” dedi.‘Büyümeyi bölüt hareket ve kazanç adına yansıtamıyoruz’Türkiye’nin 20 yıldan bu yana büyüdüğüne dikkat çekilen programda Ekmekçi, “Yalnız 2009’bile küçüldük. Yaklaşık 20 yıldır yüzde 5’mağara biraz üstünde oranda sayı farkı kendisine büyüyoruz. Bugünkü büyümeye baktığımızda iş ve atlatmak yarattığını söyleyebilmek tahakküm görünüyor. Kitapta bunları anlatıyoruz. Yüzdelik 7.3 büyüdük. Bittabi akilane bire bir nicelik. Fakat, hisse senedi ve nan yaratıp yaratmadığını çakozlamak için rakamsal kendisine bile karşılığını görebilmek yerine aynı topluluk yan verilere bakmamız gerekiyor. GSYİH’yi ne üreterek yaratıyoruz evet de nerede harcadık diye niteleyerek bakıyoruz. Büyümenin yalnız 0,9’u tarımdan geliyor. ‘Türkiye tıpkı ekincilik ülkesidir’ ifadesinden yola çıkarsak, etmek ki ekincilik tarafında bazen yanlışlar yapıyoruz. Evet biz nereden büyüyoruz? Birincisi, hizmetlerden yapıyoruz arz şişman üretimi. Pandeminin azalması, doğru benzeri turizm sektörünün de etkisi var. Diğer taraftan, sanayideki büyüme dahi mucize değil. Pandeminin yarattığı geri hizmet, tedarik sıkıntılarının Türkiye’yi Avrupa tarafında elan avantajlı tıpkı konuma getiriyor. Bu büyümenin bileşenlerine bakarsak, ücretlilerin aldığı payın yüzde 31’da kalması özen gururlu. Yani GSYİH büyüyor, akla yatkın. Ama bunun içerisinden işgücüne ödenen nasip yüzdelik 39’dan yüzdelik 38’e düşüyor. Demek ki bu büyümeyi halka gelişim ve nan olarak yansıtamıyoruz. Ücretlilerinin elan yoksullaştığı bire bir proses bu” şeklinde kıymetlendirme yaptı.‘Milli gelirin önümüzdeki dönemde 8 bin doların altına inmesi direnerek muhtemel’‘Nerede hata yapıldığına’ üstelik değinen Ekmekçi, “Biz büyüme ile kalkınmayı karıştırıyoruz. Bizim hassasiyetle yaklaşmamız gereken büyüme değil kalkınma olmalı. Kalkınma, işte bu büyümenin tabana, vatandaşa, yani genele yayılabilmesidir. Eğitime erişilebilirliğin artması, vatandaşın ekin görüşme etkinliklerine ulaşıp, buna bir bütçe ayırması kabilinden kalemlerin bütününde oluşur kalkınma. Güç başı GSYİH’den temas etmek geçişsiz. 2002-2003 yıllarında adam başı sakıt milli sağlık 3000 dolar düzeyindeydi. 2013 yılında 13 bin dolara bundan sonra. ‘Hesaplamaları değiştirdik’ bazında tartışmalar benzer amma bu 13 bin dolar olan mertebeyi 5-6 bin dolara indirmez. Tığ 2001-2002 yılları ile 2010’lu yıllarının başında büyümeyi kalkınmaya çevirebildik. Sonradan bizim kalkınmaya çeviremediğimiz dolaşma başladı. Milli gelirin önümüzdeki dönemde 8 bin doların altına inmesi kuvvetle beklenen. İndiğinde bile tığ son 20 yıldır büyüyen iktisat adına, 2006-2007 yıllarındaki sevimli çivi GSYİH rakamına dönüyoruz. Vatandaşa bolluk namına yansımadığının tıpkı göstergesi bu tahaccüm rakamları” dedi.

Share: