Gaziantep’te 16 kişinin öldüğü kazada otobüs şoförüne 22,5 yıl dam talebi

Tarsus- Adana Gaziantep Otoyolu’nun Nizip bölümünde 20 Ağustos’ta meydana mevrut kazada, aralarında 2 basın mensubunun üstelik bulunduğu 16 gönül hayatını kaybetmiş, 30 sevimli yaralanmıştı. Kaymakamlık özne araca müdahale için asayiş şeridinde bulunanlara geçici otobüsü çarpması sonucu yaşanan azgın olaya ilgilendiren Nizip Cumhuriyet Altını Başsavcılığı tarafından yürütülen sormaca tamamlandı.

OTOBÜS ŞOFÖRÜNE 22,5 YIL HAPİS TALEBİ

Otobüs şoförü vakfedilmiş maznun Abdulkadir M. hakkında, “bilinçli taksirle şapadanak aşkın kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet çevirmek” suçundan 22,5 yıla kadar mahpushane cezası istemiyle hazırlanan savca, Nizip Ciddi Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, görüngü yeri tetkik, görgü tanığı, kaymakamlık tayin, görüngü yeri, görüntü inceleme ve geberik araştırma tutanakları ile adli raporlar, kıygın, şahit ve yakınan beyanları, yabansı ifadesi, ehlihibre ve adli tababet raporları, takograf raporu, PTS ve HTS kayıtları saha aldı.

BİLİRKİŞİ RAPORU İDDİANAMEYE GİRDİ

Cumhuriyet Altını Başsavcılığınca kazanın peşi sıra görevlendirilen 3 adli trafik bilirkişisinden oluşan heyetin hazırladığı rapora birlikte yer sunulan iddianamede, Gaziantep- Şanlıurfa karayolunun 26. kilometresinden sonra yolun akıntılı ve hafif virajlı olması zımnında otobüs şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybederek frene bastığı tabir edildi. Şoförün direksiyon hakimiyetini kaybetmeye başlaması ile aracın son durduğu dideban arasındaki mesafenin 387 metre adına belirlendiğine belen edilen raporda, sürücünün 387 metre süresince yaptığı manevralar ile icap yoldaki gerekse su tahliye kanallarındaki fren izlerine ayrıntılı şekilde saha verildi.

“OTOBÜSÜN HIZI SUNMA BIR IKI 130 KM’YDİ”

Otobüs şoförünün, yoldaki geçmiş kazayı geç görmesi nedeniyle duramadığını savunmasında belirttiğine vurgu yapılan iddianamede, şu ifadeler yer aldı: “Fren izlerinin olay yerinin kısaca 291 metre gerisinden başladığının ve otobüsün ilk fren izinin başladığı yerden 387 metre mesafede fakat durabildiğinin tespit edilmiş olması ayn önüne alındığında sürücünün savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, ayrıca 27 DK 118 plakalı itfaiye aracında bulunan alıcı kayıt cihazında itfaiye aracının hızının 104 kilometre iken otobüsün kendisini sollama anına ait görüntüler, tanıkların beyanları ve takometre raporu ayn uğrunda bulundurulduğunda otobüsün arz bir iki 130 km bir anda seyrettiğinin doğrulandığı anlaşılmıştır.”

LASTİKLER UYGUN DEĞİLMİŞ

Tanık beyanlarından otobüs şoförünün sürüş sırasında dikkatsiz hareketler sergilediğinin anlaşıldığı kaydedilen iddianamede, şunlar belirtildi: “söz konusu otobüsün devamlı şehirlerarası nöbet yaptığı, bu nedenle aracın üzerinde mevcut civar ve arka tarafındaki lastiklerin kullanıma akillica olmadığı, dolay tarafındaki lastiklerin aut kısmında aşınmalar olduğu, bu aşınmaların ise aracın rot sistemindeki sorundan kaynaklandığı, rot sistemindeki sorunun aracın dolay düzeninde ve fren tertibatında arızaya hastalık olabileceği değerlendirmesi karşısında şüphelinin otobüs lastiklerinin yararlanma ömrünü tamamlandığını bilmesine karşın otobüs lastiklerini kullanmaya devam ettiği anlaşılmıştır.

“ŞOFÖRUN DAVRANIŞLARI KAZAYA ETMEN OLDU

Şüphelinin 5 yıllık sürücülük tecrübesi göz önünde bulundurulduğunda, reviş güvenliğini tehlikeye sokacak davranışlarda bulunduğu, yola gereken dikkati vermeden ve yönelteç hakimiyetine özen göstermeden seyretmesi neticesinde etkili fren tedbirine başvuramadığı belirlenmiştir. Cemi bu pahal davranışları gerçekleştirirken gelişigüzel kaza neticesinin meydana gelebileceğini öngörmesine rağmen, şoförlük vukuf ve deneyimine, süresince bulunduğu koşullara, tecrübelerinin zıt neticelenmemesine olan güveni cihetiyle, ölüm veya yaralanma ile neticelenebilecek temas kazanın meydana gelmeyeceğine evet dahi meydana gelse de bu türden bire bir kazayı önleyebileceğine istinaden hareketine devam etmek vasıtasıyla, öngördüğü fakat gerçekleşmesini istemediği kazaya sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.”

Analog davalardaki Yargıtay kararlarına üstelik atıfta bulunulan iddianamede, “Cümle dosya kapsamında şüphelinin, ‘şuurlu taksirle anide çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet çevirmek’ yoluyla üzerine tehirli suçu işlediğine dayalı amme davası açmaya tam tereddüt oluştuğu anlaşılmıştır.” denildi.

Share: