Hdp TBMM Grubu, Cezaevlerinde Yaşanan Adalet İhlalleri İçin Hak Bakanlığı’na Yürüdü… Meral Danış Beştaş: “Daha Çok Bıçak Kemiği Aştı”

HDP Kol Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, HDP milletvekilleri ile gelişigüzel cezaevinde yaşanan adalet ihlalleri ile ait Türe Bakanı Bekir Bozdağ ile görüşmek için TBMM’den Doğruluk Bakanlığı’na yürüdü. Icra Vekili Bozdağ ile genişlik gücük süre ortamında yüz yüze görüşeceklerini belirten Meral Müşavere Beştaş, vekâlet önünde, “Hapishanelerden sonuç dokuz ayda 62 cenaze bundan sonra… Çıktı bıçak kemiği aştı. Bu soruna tıpkısı çözüm bulunması gerekiyor. İşkencenin bitmesi gerekiyor” açıklamasını yaptı.

HDP Kol Başkanvekilleri Meral Müşavere Beştaş ve Saruhan Oluç, HDP milletvekilleri ile alay malay; Doğruluk Bakanı Bekir Bozdağ ile cezaevinde yaşanan adalet ihlallerini görüşmek amacıyla TBMM’den Hak Bakanlığı’na yürüdü.

Yürüyüş, TBMM’üstelik matbuat kapısının önünden başladı. Burada izah fail HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, şunları söyledi:

“Tığ zaman, vekillerimiz ile beraber Türe Bakanlığı’na gideceğiz ve Adalet Bakanı ile aynı müzakere beğenmek istiyoruz. Görüşmenin nedeni anne itibariyle çokça detaylı zamandır cezaevlerinde yaşanan doğruluk ihlalleri, hukuksuzluklar. Çokça bunaltıcı mesail var, arada sırada basına dahi yansıyor. Sizler birlikte görüyorsunuz. Züğürt mahpuslar meselesi kıytırık güç bire bir duruma ulaştı. Şu anda 6004’ü yoğun bin 600 civarında züğürt hapishane bulunuyor cezaevlerinde. Dokuz ay süresince, 2022’dahi 62 hapis cezaevinde hayatını kaybetti ve tıpkısı eksantrik ağır sıklet dava infaz yakma meselesi.

Cezaevindeki kurullar onlarca sene hapishane yatmış kişilerin mahpusların infazlarını yakıyorlar ve hariç çıkmalarını engelliyorlar. Şu esas kadar 120 mahpusun infazları yakılmış vaziyette. Büyük aynı hukuksuzluk var. Bu hak ihlallerine, hukuksuzluklarına cebin görüşlerimizi terennüm etmek istiyoruz Hak Bakanlığı’na ve müstacel tedbir alınmasını istiyoruz. Tecrit meselesinde İmralı’birlikte mahkûm olanların tafsilatlı süredir hür bir tecritti sürüyor. Hem ünsiyet dışı hem Türkiye’nin imzaladığı arsıulusal anlaşmalara uymaz hem dahi yabanlık dışı ayrımsız tecrit olduğunu düşünüyoruz. Bu konuları bahsetmek üzere, Türe Bakanı ile ahbaplık etmek amacıyla vekillerimiz ile naşir Hak Bakanlığı’na gideceğiz ve aynı ülfet yapacağız.”

Bir gazetecinin ziyaret için “termin aldınız mı” sorusuna Oluç, “Randevu almadık, almamız gerektiğini düşünmüyoruz” yanıtını verdi.

Yürüyüş sırasında HDP milletvekilleri ile polis beyninde, ara sıra gerginlik yaşandı.

“DOKUZ AY İÇİNDE 62 HAPISHANE CEZAEVİNDE HAYATINI KAYBETTİ”

Hak Bakanlığı önünde izah yapan, HDP Kol Başkanvekili Meral Danış Beştaş, şunları söyledi:

“Vekillik ile telefonla iletişim kurduk. Sunu gücük zamanda Sayın Doğruluk Bakanı ile aynı ülfet gerçekleştireceğiz. Bugün başka programlar cihetiyle, Ankara’bile ve makamlarında değiller.

Cezaevlerinde yaşanan adalet ihlalleri, ezinç, soyutlama, sürgün… Henüz bir nice doğruluk ihlali, çıktı Türkiye’nin rastgele marifetiyle çığlıklar yükseltir hale geldi. Gerçekten biz HDP adına hep Sedir grubumuz, seçkin birimize ayrı ayrı, günde onlarca, yüzlerce şikayet başvurusu geliyor. Bizzat yaptığımız ziyaretlerde, avukatların yaptıkları görüşmelerde; türe örgütlerinin, ahbaplık kurumlarının, baroların hapishanelerde yaptıkları araştırmalarda, Türkiye tarihinin en aheste tablosunun olduğunu üzülerek sarılmak istiyoruz. Bu hak ihlalleri, cezaevlerinde yaşanan ezinç ve bire bir durumlarla ilişkin bütün Sedir grubumuzla temas konuda neredeyse İnsan Hakları Komisyonu’na, Türe Bakanlığı’na, Cumhurbaşkanı Yardımcısı’na, Ombudsmana, bilcümle mekanizmalara değişik başvurular yapıyoruz ve bu tablonun değişmesi amacıyla mevkuf ve hükümlülerin cezaevlerinde insanca hayat koşullarına ve hukuktan kaynaklı haklarını kullanabilmeleri amacıyla sayımsız başvuruda bulunuyoruz. Soru önergelerimize cevap verilmiyor; istifham önergelerinin, araştırma önergelerinin gereği yapılmıyor. Genel görüşme taleplerimiz Meclis’te vekil çoğunluğu sebebi ile AKP- MHP marifetiyle reddediliyor. Bu elden Meclis’teki icraat… Her dönme az daha Genel Kurul degaje olduğunda tığ tıpkı hapishanedeki aynı ihlali, ayrımsız yürütüm yakmayı, benzeri ölüm haberini yüklemek durumunda kalıyoruz ve bunların çözümü amacıyla savaşım ediyoruz.

Böyle bir sistem dünyanın tek yerinde, hiçbir bütüncül rejimde henüz evvel yaşanmadı. Bunun savaş politikasının gereği yapıldığını tabi kim biliyoruz. Bu nedenle tığ HDP adına benzeri hazar mücadelesi üstelik veriyoruz. Savaşa karşı, sulh mücadelesini verirken bütün bu yaşananların, siyasi tutuklamaların, siyasi soruşturmaların, demokratik siyasetin engellenmesinin, tecrit konusundaki vurdumduymazlığın, özellikle iktidar sözcülerinin bu konuda on paralık konuşmamasının tabi ki farkındayız. Bu iktidar bloğu bilcümle topluma, 84 milyona savaşı akseptans ettirmeye çalışıyor.

Bütün uluslararası mekanizmalara başvurumuzun benzeri dayanağı var. İmza attığınız sözleşmelerin gereğini hesabına getirin. İmza atmışsınız; BM statüsüne, AİHS’e, İşkence Önleme Komitesi’nin tarafısınız. Ama Türkiye’üstelik işkence var. Türkiye’dahi abstraksiyon var. Abstraksiyon bilcümle arsıulusal yüksek hukukta ve çöz hukukta benzeri işkence yöntemidir ve âdemiyet suçudur. Türkiye’birlikte yabanlık suçu işleniyor…

30 yıldır cezaevlerinde yatan insanlara pişmanlık dayatılıyor. Nadim olun, yoksa sizin infazınızı bitmeme ettireceğiz diyorlar. Mesela mazi aldığım tıpkı başvuruda: İzzettin Sevilgen Giresun Cezaevi’nde 30 yıldır içeride, şeş ay uzatılmış infazı. Bunun üzere yüzlerce adam var. Daha Çok bu ekleme tıpkı cezaya dönüştü. Mapus İdare Kurulları yeni mahkemeler oldular. Onların karar ita yetkisi yoktur. Dışarıdakileri gönül ahiz, içeridekileri dışarı bırakmama politikasıdır bu. Siyasetin engellenmesidir. Beyninde yıldırı suçu filan namevcut. Beyninde hatır ve rapor özgürlüğü, tehalüf etme, demokratik siyaseti kullanma, bağımsız basın amacıyla mücadele etme var. Bu ülkede hatır ve rapor özgürlüğü kalmadı.

“BİZ EN KISA ZAMANDA TÜRE BAKANI İLE KARŞI KARŞIYA BİR MÜZAKERE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ. TELEFONLAŞTIK BU KONUDA”

Hapishanelerden serencam dokuz ayda 62 cenaze imdi. Cezaevleri ahiret yolculuğu evleri oldu; züğürt mahpuslar yemeden içmeden aileleri ile esenleşmek için özgürlük irade ediyorlar. Ama bizim başvurusunu dahi yaptığımız seçme sökel mahpusun cenazesini almaktan biz da başkaldırı porte haldeyiz. Aylarca, senelerce uğraştığımız marazlı tutukluların ailelerine cenazelerini veriyoruz. Illet? İnsan kaçıran, tecavüzcüler, kıya işleyenler, mafyalar uygulama yasası ile azade bırakıldı. Vakfedilmiş anneler bebekleri ile, tutkun yaşlılar, 84 yaşındaki kadınlar siyasi nedenler ile içeride tutuluyor. İşte bu çığlığın sesiyiz tığ. Bu ağızsız tıpkı dağ değil, HDP bütün haksızlıklar karşısında sesini yükseltenlerin sesi olmaya devam edecek. Son namına şurası söyleyeyim: tığ yer gücük zamanda Doğruluk Bakanı ile yüz yüze aynı görüşme gerçekleştireceğiz. Telefonlaştık bu konuda. Bunları şahsen üstelik ileteceğiz. Ama çıktı, bıçak kemiği aştı. Çıktı sabredecek gücü kalmadı; hangi tutuklunun, ne yakınının, hangi avukatının hangi toplumun ne üstelik bizlerin. Bu soruna tıpkı hal bulunması gerekiyor. İşkencenin bitmesi gerekiyor. Tecridin bitmesi gerekiyor. Ayrımsız an ilk bitmesi gerekiyor. İnfazların yakılmaması gerekiyor. HDP bu konuda asla vurdumduymaz aşama atmayacak.”



Share: