İzmir’de İşten Atık Sigara Fabrikası İşçileri Eylemde: “Düşünce Tokluğuna Çalışmaya Mahkum Edildik”

Fen: ABDULLAH ÇELEBİ-Almaç: KERİM MISYON

İzmir’in Torbalı ilçesindeki tıpkı sigara fabrikasının taşeron firması Euroserve’dahi 100’ü çok işçinin işten atılması ihtarname edildi. Firmanın İzmir Çankaya’daki ofisi önünde basın açıklaması eden işçiler, “Kanı tokluğuna çalışmaya ve yaşamaya mahkum edilmiş durumdayız. Atılan işçiler geri alınsın. Ücretler insanca yaşanabilecek bire bir seviyeye çıkarılsın” açıklamasını yaptı.

DİSK’e tutkun Besin-İş Sendikası üyesi işçiler, Kültürpark Montrö Kapısı uğrunda toplanıp, “Sendika haktır engellenemez”, “Atılmış işçiler anlayışsız alınsın”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları attı. Philip Morris grubu sigara fabrikasının taşeron firması Euroserve’nin Çankaya’daki ofisi önüne kadar giden işçiler burada basın açıklaması yaptı. İşten atık 100’ü aşkın kişinin et kafalı alınmasını talip işçiler, ücretlerinin iyileştirilmesi ve sendika ile masaya oturulması amacıyla firma yöneticilerine davet yaptı.

“DAYANILMAZ HALE GELDİ”

İşçiler hesabına matbuat açıklamasını DİSK Azık İş Veli Mıntıka Temsilcisi Ufuktan Öden okudu. Açıklama şöyle:

“Başta temel besin maddeleri başlamak üzere, elektriğe, doğalgaza, petrol ürünlerine yapılan yüzde 300’lere vasıl fahiş zamlar sonrası minimal ücret yoksulluk ücretine dönüşmüş durumdadır. Üstüne yüzde 100’leri aşan enflasyon birlikte eklenince sahn tığ iştirakçi ve emekçiler üzere halkımızın hep kesimleri üzere katlanılamaz kuzuluk gelmiştir. Adeta karın tokluğuna çalışmaya ve yaşamaya mahkum edilmiş durumdayız. Bizler on binlerce besin işçisi yerine İzmir’in ayrımlı havzalarında ortalama minimal ücrete ve dayanılmaz zor koşullarda çalışmaya mahkum edilmiş durumdayız. Torbalı Philip Morris Fabrikası’nda bile taşeron olarak bakım üreten Euroserve Hizmet ve İşletmecilik Şirketi’nde çalışan işçiler tek içtimai hakkı olmaksızın minimum ücretle çalışmaya mahkum edilmişlerdir.

“İSTİFAYA ZORLADILAR”

İşçiler üzerinde mobbing ve baskılar artmış, işçiler mir ve müdürleri yoluyla örtüsüz tehdit edilerek sendikamızdan istifaya zorlanmışlardır. Dört iştirakçi arkadaşımız Kemalpaşa’ dahi değişik işyerlerine çımbar edilmiş, fakat akseptans etmeyince dahi işten atılmışlardır. İşçilerinin baskılara ve işten atmalara alın cevabı sendikamıza üyelik düzeyini artırarak yüzdelik 70’lere anlamak olmuştur. Üretimlik içre direnen iştirakçi arkadaşlarımıza tuvaletler kapatılmış, öz üzere su ısıttıkları öz makinelerinin elektriği de kesilmiştir. İşçilerin seçkin mücadelesini hakka ve hukuka çapraz olduğunu sav fail patronlara ve patronların bu tutumu karşısında işçilere barikat kuran asayiş güçlerine basının ve kamuoyunun karşısında soruyorum. Sizin bu tutumunuz hakka ve hukuka akla yatkın mudur? Atık işçiler izansız alınsın. Ücretler insancasına yaşanabilecek tıpkı seviyeye çıkarılsın. Mecburi mesailer kaldırılsın. Bütün mobbing ve etki yöntemlerine son verilsin. Sendikalı ve hareket garantili iş hakkımız tanınsın.”

MEMİŞ SARI: “HESABINI SORACAĞIZ”

DİSK Veli Bölge Temsilcisi Memiş Soluk firmaya reaksiyon göstererek “103 insanı, temel babayı ve çocukları içtimai ayrımsız cinayete kurban ederek öldürüyorsunuz. Tığ bunun hesabını size soracağız. Zat pencere köşklerinde rahat etmek isteyenler kar hırsından vazgeçmeyip ekmeği bölüşmeyi reddetmiştir. Alacağız ve bölüşeceğiz” diye niteleyerek konuştu.

“GEÇİNEBİLMEMİZ CINS DEĞİL”

Azık İş İzmir Sekreteri Olcay Özak dahi, “Sendikaya organ olmak ahlaksızlık değildir, anayasal bire bir haktır. Bizler, sizlerin makinalarınızın dişlisi değiliz. Üreten, size milyonlar kazandıran işçilerin sendikaya üye olması haktır. Bu ücretlerle geçinebilmemiz, çocuklarımızın, ailelerimizin yaşamlarını insancasına düzeyde sürdürebilmesi olabilir müdür. Elbette değildir” dedi.

İŞÇİLER BILE TEPKİ GÖSTERDİ

Eyleme katılan işçiler birlikte firmaya tepki gösterdi. İşten atık işçilerden Özkan Altun, “Bizi yüz kızartıcı sebepleri gerekçe göstererek işten attılar. Arakçılık ilkin tevessül etmek amacıyla bunun kadar sebeplerle bizi işten çıkardılar. İş salıverme eylemi yaptık. Mesai saatlerinde fabrikaya geldiğimizde kartlarımızı kapattılar. İçeri giremedik. Bize gönderilen tebligatlarda ‘Biz sizi işe çağırdık, gelmediniz” dediler” diye niteleyerek konuştu.

“HIRSIZ OLAN BİZ DEĞİLİZ”

İşçilerden Aytaç Sağcı de şöyle konuştu:

“7 sene firmaya hizmet verdim. Ezildik, büküldük, daha çok kâfi dedik. Katiyen yılmayacağız. Sonuna kadar bitmeme edeceğiz. Arkadaşlarımız şişko şekilde yüz kızartıcı suçlara dayandırılarak haklarını ararken ekmeklerinden edilmiştir. Tamamen hakkımız olanı istemekti gerekçesi. Sendikalı olduk, haklarımızı istedik. İşveren arkadaşlarımızı işten çıkarmaya başlayınca hareket terk eylemine gittik. Akabinde işveren arkadaşlarımızı işlerinden etti. Harami olan tığ değiliz. Philip Morris Euroserve yönetimidir. Yarınlarımızı, geleceğimizi, çocuklarımın aşını, yetişek haklarını çaldılar. Esas harami olan onlardır.”



Share: