Remzi Çayır: “Muhsin Yazıcıoğlu Davası Kapatılır İse Sinan Ateş’ler Ölür. Muhsin Yazıcıoğlu Davası Aydınlatılırsa, Bire Bir Elan Sinan Ateş’ler Ölmez”

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “”Güzeşte, Kahramanmaraş Adliyesi’nde, Muhsin Yazıcıoğlu davası görüldü. Daha elhak, Muhsin Yazıcıoğlu davası görülmedi… Birilerinden egemenlik münfail, görünen o ki… Davanın seçme sonrasına bırakılması… Seçim öncesi kamuoyunda; dava kapatılmadı sürüyor algısı oluşturulması amacıyla açacak işlenmiş. Amma şunu bilmeliler ki… Muhsin Yazıcıoğlu davası kapatılır ise Sinan Dokunaklı’ler ölür. Ahmet’ler ölür, Mehmet’ler ölür. Muhsin Yazıcıoğlu davası aydınlatılırsa, aynı elan Sinan Acı’ler ölmez. Sinan Kırıcı olayı ile Muhsin Yazıcıoğlu suikastı arasında bittabi aynı nedensellik bağı var. Nedir o? Faili meçhuller çoğalırsa, faili meçhulleri yapanlar cesaretlenir” dedi.

Milli Öğün Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, zaman tümen umumi merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Çayır, şunları söyledi:

“Mazi, Kahramanmaraş Adliyesi’nde, Muhsin Yazıcıoğlu davası görüldü. Henüz elhak, Muhsin Yazıcıoğlu davası görülmedi. Kamuoyunu yanıltan amma yoz arasında tıpkı sevgili olmadığı, soruşturmanın olmadığı; musanna ayrımsız iddianame ile sözde sevgili görülüyormuş havası verebilmek için birileri benzeri komütatör yapmış. Hepimiz mecburen bu kurgunun içinde kayran alıyoruz. Anne dava küşade mı, namevcut. Suikast davası ile ilgilendiren bir belirti, tıpkı meni, tıpkısı misil alınmış mı; bulunmayan. Görülen sevgili tıpkısı arakçılık davası. Olaydan sonradan helikopterden cihaz, edevat aldıkları iddiası ile iddianame müstahzar. İddianame arakçılık davası ile ilgilendiren… Arakçı adamlar, bunu aldıklarında her maddi yarar elde edebilirler mi, namevcut. Helikopterden aldıkları sav edilen aletlerin piyasada maddesel tıpkı değeri var mı, yok. Manevi değeri var mı, var. Tutamak karartmak, davanın seyrini değişmek… Bununla ait tıpkısı sav açtınız mı, yarayışlı.

“14 YIL ERGIN, HİÇBİR İLERLEME YOK”

Temel ülkü ile ait… 14 yıl olmuş, hiçbir mutluluk yok. Nihayetinde Kahramanmaraş Başsavcılığı, İstanbul adli Tıp Kurumu’na tıpkı abece yazıyor. Elan önce içki örnekleri alınan, orada ilkin Muhsin Yazıcıoğlu kalkışmak amacıyla; hayatını kaybeden kardeşlerimiz ile ilişkin dem örneklerinin bir daha incelenmesi ile ait. Kanlarında karmaşık tıpkısı karbonmonoksite rastlandığı ile ait esas dosyada aynı ifade filhakika var. Ne yaptınız? Hiçbir husus. Varsayalım kim, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan mevrut anlatım tıpkı şekilde oldu. Ne yapacaksınız? İddianame hazırlayıp, esas sorun anahtar mısın? Açmayacaksın. Ne yapmaya çalışıyorsun? Birilerinden emir alınmış, hasıl o kim… Davanın intihap sonrasına bırakılması… Seçme öncesi kamuoyunda; sav kapatılmadı sürüyor algısı oluşturulması üzere çevirgeç mamul. Hasıl o. Amma şurası bilmeliler ki… Muhsin Yazıcıoğlu davası kapatılır ise Sinan Ateş’ler ölür. Ahmet’ler ölür, Mehmet’ler ölür. Muhsin Yazıcıoğlu davası aydınlatılırsa, aynı elan Sinan Elem’ler layemut. Çokça kesin söylüyorum. Sinan Incitici olayı ile Muhsin Yazıcıoğlu suikastı ortada tabii tıpkı nedensellik bağı var. Nedir o? Faili meçhuller çoğalırsa, faili meçhulleri yapanlar cesaretlenir. Talih, yaşanmaz ağıl dirimsel. Erat ve insanlar, gelecekten tehlikesiz olamazlar. Endişeli bir maltalık başlar.

Mahkemeyi benzeri şekilde kapatmak isteyenlere buradan bire bir uyarı yapıyoruz. Oyunu gördük. Yarmak istediklerini deşifre ediyorum. Yapmayın, rastgele öz bedihi beyninde. Sürece katkı sağlayın. Neyin hangi olduğu halkoyu aracılığıyla tıpkı an önceki bilinsin ve görülsün. Bunun size da faydası var, iktidara da faydası var, muhalefete bile faydası var.

“ONDAN BEKLENEN BUYDU. 15 BÖLÜM OLDU. DEDİ Mİ, DEMEDİ”

Sayın Bahçeli’nin başkalarını suçlamasına lazım yok. Kamuoyu ondan benzeri husus bekledi. Hangi bekledi? Ankara’nın ölçülü durumunda 35-40 yaşında, kendisi ile bir zamanlar mücahede arkadaşlığı yapmış, Sorun Ocakları Umumi Başkanlığı yapmış Sinan Elem öldürülüyor. Tıpkısı insan; genel başkanlığı bırak, mücahede arkadaşlığını bırak, sorun ocakları başkanlığı yapmış olmasını da bırak… Dönüp ailesine, ‘başınız sıhhatli olsun, acınızı paylaşıyorum’ demez mi? ‘Bu görüngü, akseptans edilemez. Akseptans etmiyoruz. Ucu nereye dayanırsa dayansın, bununla ilişik lazım şeyler yapılmalı’ demez mi? ‘Bizim ülküdaşımızdır, kim ki ona zırh sıkmışsa, bize sıkmıştır’ demez mi? Dedin mi? Demedin. Hangi diyorsun? ‘Sabrımızı taşırmayın, bilmem ne yaparız…’ Başkasını suçlayacağına, başkasını yıldırma edeceğine, siyaseten kendine düz ayarlayacağına hakikate ehil geçmek, imanlı girişmek, insani muamele etmek, Türkiye’nin geleceğine ulama arz etmek gerekmez mi? Ondan muhtemel buydu. 15 zaman oldu. Dedi mi, demedi. Neyi konuşuyoruz biz.

“BU KAFALAR OLDUĞU SÜRECE…”

Ondan sonradan soruyorlar. Muhsin Yazıcıoğlu davası kapatılıyor mu? Kapatılıyor. Bu kafalar olduğu sürece, Türkiye’bile; faili bilinmeyen çoğalır, insanlar bildikleri üzere hareket ederler.

Torbacı… Hastalık öldürdün diyerek soruluyor. Tutanaklarda var. Davam vardı. Yargıtay’de problemlerim vardı. Bana apotr olmasını istedim. Yapmadı, muktezi ilgiyi göstermedi. Bu yüzden… ‘Öldürdük’ dahi demiyor. ‘Korkutmak amacıyla ayaklarına sıkmayı düşünmüştük, olay apayrı bire bir yere evrildi.’ Bu işleri yapanlar, sonrasını bile planlıyorlar. Kuşkusuz rapor verilmesi gerektiği ile ilgili ayrımsız açar yapıyorlar, filhakika.

“BİR YERE KADAR GETİRİYORLAR, ÖTESİNİ KARARTIYORLAR”

Geleceği benimsemek ve gelişigüzel gitmek iradesi çoğalacak ve güçlenecekse Türkiye’üstelik; kime yapılırsa yapılsın, kim yaparsa yapsın; herif öldüren, insanı katledenlere cebin topyekün tıpkısı çizi geliştirmemiz lazım. Oy almak uğruna değil, insanları neşelendirmek için siyasa yapmamız geçişsiz.

Tek hadisenin karanlıkta kalmaması amacıyla çıplak belirgin benzeri proses yönetilmelidir. İçişleri Bakanı bu konuda ne yazık ki, vazifesini yapmamıştır. Intişar, hadiseyi anlatıyor: ‘Biz bütün sanıkları adalete tasdik ettik, biri hariç.’ Kim yaptı, kim emretti; sorunun cevabı namevcut. Ne amacıyla öldürdünüz, cevabı namevcut. Benzeri yere büyüklüğünde getiriyorlar, ötesini karartıyorlar.”

Share: