Şita aylarında bağışıklığı güçlendirmenin püf noktaları

– Şita aylarında bağışıklığı güçlendirmenin püf noktaları

-Kış aylarında probiyotikli gıdalar vazgeçilmezler arasında

İSTANBUL – Vücudun defans mekanizması olan bağışıklığı dinamik sancımak hesabına heybetli bilgiler paylaşan Tagaddi ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Akademisyen Itır Yararlanmak Sancar, eğin teneffüs yolu enfeksiyonlarına etmen olan virüslerin hem antipatik havada hareketli ve aktif olması hem birlikte tutkun ve havasız ortamlarda artık bulunulması ve temasın artmasından yağlık şita aylarında bağışıklığın elan çok düştüğüne ilgi çekti.

Vücuda giren ya bile vücutta bulunan ecnebi faktörlere cebin vücudun kendini korumasını sağlayıcı ve bu faktörleri ortadan kaldıran bağışıklığın ruhlu tutulması amacıyla özen edilmesi müstelzim noktalara değinen İstanbul Esenyurt Üniversitesi, Tagaddi ve Diyetetik Kürsü Başkanı Dr. Akademisyen Burcu Çakmak Sancar, özellikle şita aylarında dikkatli olunmasını önerdi. Antipatik havalarda bağışıklığın daha aşkın düştüğünü kaydeden Sancar, “Bağışıklık düştüğünde gönül kendini öncelikle haddinden fazla apışık hisseder. amma velakin soğuk algınlığı kadar üst teneffüs yolu enfeksiyonları elan yoğun görülür. Tıpkısı bile müphem üzere reaksiyonlarla sıklıkla karşılaşılır” dedi.

Sağlığı sürdürebilmek amacıyla tüvana benzeri muafiyet sistemine erbap olunması gerektiğini vurgulayan Sancar, “Muafiyet; çöz ve aut faktörlere cebin vücudun gösterdiği dirençtir. İç faktörler, vücudumuzdaki kanser hücreleri kabil başkalaşan hücrelerdir. Aut faktörler ise bakteriler, virüsler kadar mikroorganizmalar ile çevreden ya de gıdalar aracılığıyla aldığımız toksinler ve diğer kimyasal maddelerdir. Vücut bu bağırsak ve aut faktörleri yok edebilmek için bağışıklık sistemini kullanır ve muafiyet sistemi tarafından elan zinde yaşam sürdürmeye çalışır” dedi.

“Soğuk havalarda insanların bağışıklığı düşer”

Kış aylarında bağışıklığın elan çok düşmesinin nedenlerini sıralayan Sancar, “Bağışıklığı düşüren kapsam antipatik havanın kendisi değildir. Soğuk çekicilik direkt evet de bilvasıta yoldan bağışıklığın düşmesine bozukluk evet. Bunun genişlik büyük nedeni birlikte dal solunum yolu enfeksiyonlarına amil olan virüsler sevimsiz havada daha aktif ve etkili olurlar. bununla birlikte sevimsiz havalarda insanlar henüz aşkın bağlı ortamlarda kalırlar ve havalandırma ensiz peki. Nedeniyle insanların tutkun ortamda elan çok bulunması hem içerideki mikroorganizmalar üzere ergonomik ayrımsız müstevi sağlar ve sayısını arttırır hem bile sadık alanda mikroorganizma ile angajman artar. Bu nedenle sevimsiz şita aylarında muafiyet henüz aşkın düşer” şeklinde konuştu.

Dengeli nemalanmak makro

Bağışıklığı güçlendirmek için öncelikle besinlerden faydalanılmasını öneren Sancar, “Tam ve dengeli beslenme bağışıklığı perçinlemek için genişlik eke etkendir. bununla birlikte gaflet, stresten ırak ara vermek, tam su bezdirmek ve antrenman kabil faktörler sayılabilir. Ayrıca yediğimiz gıdaların bağışıklığı güçlendirici etkisi onların içerisindeki ara sıra maddelerden kaynaklanıyor. Bu maddeler karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler ve mineraller üzere rızık öğeleri evet da fitokimyasallar, probiyotikler kadar biyoaktif bileşenlerdir. Bütün bu maddeler gıdaya fonksiyonel ebat kazandırıyor ve bağışıklığın güçlenmesine apotr oluyor. Günce yerine tüvana ürün ve sebze tüketimi, vitamin ve mineral ihtiyacını karşılanması açısından kocaman. amma velakin ten grubu besinlerin, husye, baklagiller ve fındık, badem, ceviz kadar yağlı tohumların içerdikleri ara sıra mineraller, protein, yağ asitleri ve vitaminler yönünden günce ihtiyacımızın karşılanması üzere uyumlu tüketilmeleri gerekir” diye konuştu.

“Türk mutfağında bağışıklığı faal tutak bir nice azık var”

Türk mutfağında çok kalın kullanılan soğan, sarımsak, tarhana, gato otu kadar gıdaların bağışıklığı güçlendirecek mehabetli etkileri olduğunu belirten Sancar, “Bu gıdalar nevale öğelerinin yanında biyoaktif maddeler kadar bazen bileşenler üstelik içeriyor. Bunları fonksiyonel gıdalar adına adlandırıyoruz. Bu işlevsel gıdaların bağışıklığı güçlendirici etkisi mevcut. Soğan ve sarımsağın içerisinde mevcut alisin maddesinin bağışıklığı güçlendirici ve hastalıklara karşı yardımcı etkisi var. Karnabit, brokoli ve lahana kabilinden sebzeler, limon, portakal, mandalina, altıntop gibi narenciyeler, zencefil, hint safranı, karabiber, çuşka gibi baharatlar, çilek ve probiyotikli gıdaların bağışıklığı güçlendirici etkileri, içerisindeki maddelerden kaynaklanıyor” diye konuştu.

Şita aylarında probiyotikli gıdalar vazgeçilmezler arasında

Bağırsak florasını müfit bakteriler yönünden geliştiren müfit etken mikroorganizmalar olan probiyotiğin muafiyet için önemini nâkil Sancar, “Probiyotikli gıdalar yarayışlı mikroorganizma içeren azık anlamına geliyor. Asında Türk mutfağında ziyadesiyle tüketiliyor. Fermente benzin ürünleri, boza, bitap, sirke kış aylarında kesif tükettiğimiz probiyotikli gıdalardır. Bu gıdaların tüketilmesi ile gelişigüzel iç floramızdaki zararlı bakteriler uzaklaşır ve bağırsak florası müfit bakteriler yönünden zenginleşir. Yapılan çalışmalarda çöz florasındaki hayır bakterilerin sayısıyla muafiyet beyninde tıpkı ilişki olduğu orta konmuştur” yorumunda bulundu.

Son adına şita çaylarının dahi tüketilmesini öneren Sancar, “Kışın çay namına tükettiğimiz zencefil, hint safranı, ıhlamur, fasıla kökü, kekik, karanfil ve yoğurt çiçeği kabilinden besinler içerdiği biyoaktif bileşenlerden kıran fonksiyonel gıdalardır. Sınırlı oranda çay kendisine tüketilmesi gene bağışıklığı güçlendirici tartı yapmaktadır” dedi.

Share: