İlkbahar ve yaz mevsimlerinde göçmen kuşlara sülale sahipliği eden Tuz Gölü, bire bir zamanda ‘flamingo cenneti’ namına biliniyor. Ekseriyetle flamingoların konaklayıp, kuluçkaladığı gölde; su yosunları, sıcaklığın ve tuzluluk oranının arttığı yaz aylarında al mülevven beta-karoten özellik üreterek, kendilerini güneş ışınlarının dokuncalı etkilerinden koruyor.

BAKTERİLER BOZUKLUK OLUYOR

Yine bu dönemde artan bakteriler dolayısıyla göl, gülgûn evet bile al renge dönüyor. Pespembe rengi ile ziyaretçilerin güç ilgisini çeken göl, sıcaklıkların azalıp, yağışlı havaların başlamasıyla bile bozuk haline kalın kafalı dönüyor.

“FLAMİNGOLAR, RENKLERİNİ SODYUM KLORÜR GÖLÜ’NDEN ALIYOR”

Aksaray Üniversitesi Baytarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Cemal Darılmaz, Sodyum Klorür Gölü devir içerisinde pembemtırak veya kırmızımsı renklere bürünüyor. Bu rengi verense ‘Artemia Salina’ adını verdiğimiz tuzcul bir omurgasız. Bu renklenme tıpkısı zamanda flamingoların bile besini olduğu için, onların kanatlarındaki rengi da etkiliyor. Flamingolar, Tuz Gölü’ndeki âdeta omurgasızlar ile haşere ve yosunlarla besleniyor. Beslendiği ‘karoten’ dediğimiz madde ne kadar fazlaysa; kuşun renklenmesi de o büyüklüğünde çok oluyor. Flamingolar, renklerini Tuz Gölü’nden alıyor” dedi.

“BERENARI FENA HÂLDE BİR KAYNAK”

Sodyum Klorür Gölü’nü ülfet eden Tamer Ağa Çar, Ankara’dan Mersin’e yolculuk ediyorduk. Buranın, neşeli olduğunu gördük. Pembeleşmeye zaman, ilk defa balya geldik. Buradaki arkadaşlardan aldığımız bilgiye bakarak, anlaşılan dönemlerde Sodyum Klorür Gölü’nün pembeleştiğini söylediler. Bu natürel güzelliğe tanık olduk. Berenari evire çevire ayrımsız kaynak. Büyükşehirlerden sıkılan, etkinlik arayanlar mutlaka burayı görsün. Anlaşılan dönemlerde oluşan pembeliği kaçırmasınlar” diye konuştu.