TBMM Amasra Maden Kazası Araştırma Komisyonu akademisyenleri dinledi

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Zonguldak Çığır Yüksekokulu Madencilik ve Beyaz Zehir Çıkarma Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kemal Hazar, Türkiye’dahi maharet namına havalandırmaya önem verilmediğini söyledi.

Amasra’üstelik meydana gelen maden kazasının bütün yönleriyle araştırılarak benzer kazaların önlenmesine müteveccih tedbirlerin belirlenmesi için kurulan TBMM Araştırı Komisyonu, DOĞRU Öğür Kayseri Mebus Taner Felek başkanlığında toplandı.

Prof. Dr. Kemal Barış, Komisyonda yaptığı sunumda, düzlük altı kömür ocaklarında gelişim güvenliği ve havalandırmanın önemine değindi.

Yer şeş ocaklarında havalandırmanın yeterince hareketli olmaması halinde alınan özge önlemlerin haddinden fazla çok deme taşımayacağının altını çizen Sulh şunları kaydetti:

“Tekmil kömür ocakları grizulu namına kabul edilmeli. Değme devir havalandırmaya kaçmak gerekiyor. Akıllıca havalandırma yapmazsanız gazı aynı yerde biriktirir ve patlatırsınız. Metanla mücadelede havanın miktarı büyüklüğünde hızı bile önemlidir. Bataklık Gazı alarga hafif bire bir gaz olduğu üzere tabakalaşma eğilimi gösteriyor. Eğer yeterli burgaç sağlayamazsanız o galeri süresince bataklık gazı tavanda birikir. Bu noktada albeni hızı dikkate alınması müstelzim tıpkı parametredir.”

Sulh, Türkiye’de ustalık yerine havalandırmaya önem verilmediğini gelecek sürerek “Türkiye’da 250 familya gezdim, genelinde havalandırma sorununu sarmak kabil. Havalandırma şayet deli dolu değilse bire bir yerde, hiçbir şeyi konuşmanın bile anlamı yok. Çünkü çalışamazsınız. Anne amaçlar doğrultusunda mücahede alanına ehliyetli miktarda çekicilik göndermeniz gerekiyor. İçeride gazlar, tozlar, buharlar gibi kirleticiler bulunuyor. Bu kirleticileri kesinlikle mukannen konsantrasyonların altında ağrımak gerekiyor. Ocaklarda takkadak havalandırmaya önem verilmeli.” diyerek konuştu.

“Kontrolör madenciyle karşı karşıya değil, omuz omuza olacak”

Hacettepe Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Eroin İşletme Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mutlu Ünver, Komisyondaki sunumunda, Türkiye’da madencilik sektöründe yaşanan kazaların önlenmesi ve sürdürülebilir madencilik yapılmasının sağlanması üzere özellikle Soma kazasından bilahare vahim çalışmaların olduğunu anlattı.

Maden sahalarında haricen çokça bağırsak denetimin heybetli olduğunu ve bunun 24 saat esasına dair gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Ünver, “Maden sahalarında seçme dakika, rastgele aktarılma şartlar değişebilir, önceki değerlendirmede bütün gaz değerleri sınırlar içerisinde mümkün amma tıpkısı saat bilahare o değerin belirlenen noktada kalacağını güvence edemezsiniz. Zımnında madenlerde çöz fal sisteminin kurulması gerekir. Temel denetleme ilkesi arsıulusal standartlara uygun değilse burada doğrusu emniyetli ve artağan tıpkı iş ayırmak türlü değildir.” dedi.

Ünver, denetleme açısından madenlerin düşük, orta ve erdemli risk gruplarına bakarak sınıflandırılması gerektiğini belen ederek buna bakarak ehlihibre denetçilerin görevlendirilmesinin önemine değindi.

Gelişmiş ülkelerdeki uygulamalarda, bilcümle risklerin kontrol edilebilir derecede olduğunu vurgulayan Ünver sözlerini şöyle sürdürdü:

“Denetlemenin anne amacı aynı madene giderek ukubet istisna etmek olmamalıdır. Bittabi ki tıpkısı sevgili varsa bunun benzeri yaptırımı olacak ama denetçinin temel niyeti, oradaki işleyişin düzeltilmesine ulama tedarik etmek olmalıdır. Eroin sahasında asayiş büyüklüğünde mutluluk de önemlidir. Alınacak önlemler yemeden içmeden düzenlilik üzere değil mutluluk amacıyla dahi önemlidir. Denetimler, neler yapılması gerektiğini ortaya koyacak ve hataların, eksikliklerin beraberinde bunun düzeltilmesi üzerine madenciye emare olacak. Kontrol madenciyle karşı karşıya değil, beraberinde olacak, hal ortağı olacak.”

Ünver, maden kazaları analizinin, konunun uzmanlarınca oluşturulacak ekiple yapılması gerektiğini, olumsuz halde bu zümre kazaların konuşulmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

“Kömür tozu kontrolü bile metan kontrolü büyüklüğünde önemlidir”

ODTÜ Beyaz Zehir Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nuray Demirel bile metanın boyasız, kokusuz, patlayıcı ve parlayıcı tıpkısı gaz olduğunu, özgül ağırlığı dolayısıyla tavanda toplandığını anlattı.

En bağan alevlenme sıcaklığının 510 santigrat rütbe olduğunu, oluşan gaz sıkışması nedeniyle yaşanan patlamalardaki yassı sıcaklığının 1850 ile 2650 santigrat dereceye ulaşabildiğini tabir eden Demirel şöyle bilgi verdi:

“Bu patlamalarda düz zehirli ve boğucu gazlarla doluyor. Ortamda kömür tozu mevcutsa ve kömür tozuyla ilişkin bir tılsım yoksa da akabinde kömür tozu patlamalarını de tetikliyor. Alev hızı saniyede 300 fite büyüklüğünde ulaşabiliyor; kısaca 329 kilometre/saat birden alevler, alaz dalgası serian ileriye doğru yayılıyor. Kömür türap kontrolü bile metan kontrolü kadar önemlidir. Bataklık Gazı patlaması özelinde, kazaların yeryüzü yukarıdan başlayarak sonuna kadar nedenlerinin ortaya çıkarılarak töz nedenlerin bulunması gerekiyor. Şayet bu kaynak nedenler nadir ve kazalardan dersler alınmazsa bu avarız yaşanmaya bitmeme edecektir. O yüzden, bu kazadan ders olarak kök nedenlerin tayin edilip giderilmesi gerekiyor.”

Demirel, beyaz zehir kazalarının, telafisi benzer sıfır can kayıplarının yanı sıra iktisadi kayıplara de defa açtığına dikkati çekti.

ILO verilerine bakarak, rastgele sene gayrisafi milli hasılanın yüzde 4 ila 16’sının, iş kazaları ve meslek hastalıkları dolayısıyla kaybolduğunu anlatan Demirel, “Ülkemizde 2021 yılı karışık milli hasıla 815,3 milyar dolar kendisine kaydedilmiş. İyimser aynı tahminle bunu yüzde 10 olarak akseptans edersek seçkin sene hisse senedi kazaları ve iz hastalıkları için kaybolan bütçeyi 81,5 bilyon dolar yıllık kaybolma olduğunu söyleyebiliriz. Eğer bu parayla gelişim sağlığı güvenliğinin standartlarının iyileştirilmesi üzere yatırımlar mamul olsaydı ihtimal bu kazaları zaman yaşamamış olacaktık.” ifadesini kullandı.

Konya Maharet Üniversitesi Eroin Mühendisliği Bölümü Maden Mekanizasyon ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Niyazi Malumat ise grizu patlamasının merkezine ırak olan kişilerin, merkezde bulunanlardan elan çok patlamadan etkilendiklerini söyledi.

Olgun, “Patlama sonrasında ortamdaki müvellidülhumuza azaldığı amacıyla insanlar karbondioksit kabil boğucu, karbonmonoksit üzere zehirleyici ayrımsız gaza maruz kalıyor. Bu noktada yapılması gereken bildirme eke özdek doğal gaz maskesi kullanımı. ” dedi.

Share: