Tokatlı karı 4 kuşaktır dernekevi zevk “semiz” yapıyor

Tokat’ta canlı Çökeliğinoğlu ailesi, kahvaltı sofralarının vazgeçilmezleri ortada yer düz coğrafi işaretli yağlının yapımını 4 kuşaktır sürdürüyor.

Kentte tahminî 150 almanak geçmişi kâin yağlının hamuru yoğrulduktan bilahare üstüne margarin sürülüyor ve pespaye parçalara ayrılıp bire bir saat dinlenmeye bırakılıyor.

Daha sonradan yuvarlak halde inceltilen köken, margarin sürülen tepsilere konuluyor. Odun ateşi yanan fırına atılan tepsilerdeki semirtilmiş, kestirmece 15 dakikada pişiriliyor. Sade ve çökelekli kendisine yapılan semiz, isteğe göre tereyağlı birlikte hazırlanıyor.

Yöresel lezzetlerden yağlı, Tokatlıların kahvaltıda sunu çok tükettiği yiyecekler beyninde bulunuyor.

Tokat Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği aracılığıyla Ölçülü Karadeniz Kalkınma Ajansının 2019 Teknik Destek Programı kapsamında hazırlanan proje ile Tokat yağlısına, sabık sene Türk Patent ve Bellik Kurumunca coğrafi belen belgesi verildi.

“Bu besili olmazsa Tokat’ımız kahvaltıda bire bir özdek yemez”

Kentte semiz üretimi fail 65 yaşındaki Becerikli Çökeliğinoğlu, AA muhabirine, 13 yaşından bu yana bu işle uğraştığını söyledi.

Semiz yapımının dedesinden babasına, ondan da kendisine kaldığını anlatan Çökeliğinoğlu, “Bu bize dededen kalma bire bir danışma. Benden birlikte oğullarıma. Bu yağlı olmazsa Tokat’ımız kahvaltıda benzeri öz yemez. İlla besili olacak.” dedi.

Tokat’ta kahvaltılarda yağlı tüketiminin gelenek haline geldiğine meni eden Çökeliğinoğlu, şunları kaydetti:

“Yağlının yapılması zor, olağan değil. Akşam yarısı başlıyoruz, sabahleyin 06.00’da hazır etmeye başlıyoruz. 52 yıldır yaptığım bu mesleği 2 ay geçmiş çocuklarıma bıraktım. Çocuklarımdan sonra torunlarım çalışacak. Evlat boyu gidiyor. Mesleğimiz atadan kalma.”

Tokat yağlısını bambaşka illere dahi gönderdiklerini dile getiren Çökeliğinoğlu, “Semirtilmiş 1-2 kamer kalsa da küflenme yapmaz çünkü gevher namevcut. Bunun hamurunda on paralık töz bulunmayan. Simit ve gato hamurunda maya var. Onlarda küflenme olanaklı ama yağlıda banko küflenme olamaz.” ifadesini kullandı.

“Biz de mesleği çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağız”

Babasından devraldıkları besili yapım işini ağabeyi Sinan ile devam ettiren 25 yaşındaki Bedrettin Çökeliğinoğlu ise ağababa mesleği işlerini sürdürdüklerini belirterek, “Tığ dördüncü kuşağız. Biz bile talih olursa mesleği çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağız.” dedi.

İzmir’den memleketi Tokat’a tatile gelen Yüksek Sever bile yağlının Tokat’a has benzeri ezgi olduğunu vurgulayarak, “Genci, yaşlısı yağlı yemeden yapamaz. Sabahları buraya geliyorum özellikle yağlı yemeye. Yağlıyı İzmir’e da istiyoruz, kargoyla gönderiyorlar.” diye konuştu.

Share: