Uzm. Dr. Arpaözü: Seçkin yavru RSV virüsüyle enfekte mümkün

Şita mevsimi, dip teneffüs yolu hastalıklarının kalın görüldüğü bölüm yerine biliniyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bekir Muhsin Arpaözü, bu mevsimde arz kesif rastlanan hastalıklardan biri olan Respiratuvar Sinsitiyal Virüs (RSV) ile ilişkin açıklamalarda bulundu. Arpaözü, “Neredeyse değme çocuk 2 yaşına kadar bu virüsle enfekte olup hastalığı geçirir” dedi.

Çakmak Erdem Hastanesi Yavru Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Arpaözü, RSV virüsünün burun, argıt ve akciğerleri etkileyerek peş teneffüs yolu hastalıklarına neden olan benzeri RNA virüsü olduğunu tabir ederek, “artık aralık ve mart ayları ortada bu virüsün yayılım gösterdiğini izliyoruz. Az Daha seçme çocuk 2 yaşına büyüklüğünde bu virüsle enfekte olup hastalığı geçirir. Altı aydan amiyane bebeklerde bronşit, bronşiolit ve zatürre gibi hastalıkların yüzdelik 35-50’si RSV virüsüne sadık adına gelişir” diye niteleyerek konuştu.

Uzm. Dr. Arpaözü, “Virüs gelişigüzel yaştan insanı enfekte edebilir fakat bildirme çok torunlar ve emzirme dönemindeki bebekler ortada yayılım gösterir. Çocuklarda zatürre, orta kulak iltihabı ve dip teneffüs yolu enfeksiyonlarına bozukluk olarak ağır seyredebilir. Sunu haddinden fazla aracısız birlik aracılığıyla bulaşır, havada asık küsurat damlacıklarla üstelik bulaş mümkündür. Bire Bir zamanda bu damlacıkların eşyalar yolu ile taşınması, bu eşyaların gaga ve burna götürülmesi yolu ile de enfekte edebilir” ifadelerini kullandı.

YAŞAMI TEHDİT EDECEK BOYUTTA SEYREDEBİLİR

Uzm. Dr. Arpaözü, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

“RSV salgınında risk altında olan gruplar yetiştirme yurdu kabil dolgun ortamlarda mevcut torunlar ve erkendoğan bebekler ile önsezi hastalığı, kronik akciğer hastalığı ve muafiyet yetmezliği olan çocuklardır. Bu nedenle virüsten korunabilmek için çocukların eşyalarını kuma kullanmasına müsaade verilmemeli, dumağı benzeri belirtileri olan kollar okula gönderilmemelidir. Âraz genellikle burun akıntısı, öksürük, coşkun yükselmesi şeklinde başlar. Bunun birlikte bala ve bebeklerde hareketlerin azalması, solgun ve yeşil renkli balgam, emzirme sırasında bebeğin yorulması yahut ağız ağıza emmeyi reddetmesi, sıcaklık bulguları kabil âraz da zevcelik edebilir. Virüs akciğere yayılarak hava yollarında balgam tıkaçları oluşturur ve hırıltılı solunum, nefes darlığı, beslenme güçlüğü kabil daha elem bulgular bile görülebilir. Bir Lahzada engelleme edilmezse enfeksiyon ağırlaşarak teneffüs yetmezliğine bozukluk olur ve yaşamı tehdit edecek boyuta gelebilir.”

RSV tanısının ahenktar klinik bulgular görülen hastalarda tanı yapılan acul antijen testi ve PCR testleriyle saptandığını anlatım fail Uzm. Dr. Arpaözü, “Hastadan kibir ve derbent sürüntüsü alınarak sonuca bakarak RSV tanısı konur. PCR testi koca adına beğenilen ve yüzdelik 90 oranında doğruluk payı bulunan tıpkısı teşhis koyma yöntemidir” dedi.

RSV AŞISI OLMAYAN BİR HASTALIKTIR

Uzm. Dr. Bekir Muhsin Arpaözü, “RSV enfeksiyonu için hususi benzeri tedavi kâin değildir. RSV geçirmekte olan hastada antibiyotikler ya da özge ilaçların etkinliği yoktur fakat ikincil enfeksiyonlar gelişirse, ilaçlar tedaviye dahil edilebilir. zaman zaman hastaya bindi tedavi uygulanması gerekir; beslenme şekli düzenlenerek gerekirse huy yolundan likit tedavisine başlanır. Teneffüs sıkıntısı olan hastalarda nemlendirilmiş oksijen ya bile pahal vakalarda mekanik pervane desteği gerekebilir” ifadesini kullandı.

Anne babalardan bu hastalığın aşısının bulunup bulunmadığı ile ilgili sorular aldıklarını dile getiren Uzm. Dr. Arpaözü, sözlerini “RSV’ye karşı geliştirilen aynı aşılama bulunmamakla alay malay, erkendoğan ve doğumsal vakayiname hastalıkları olan bebeklere aşılama bire bir hususi tıpkı antikor uygulaması yapılarak hastalığın bozukluk olacağı sonuçları engellemek mümkündür” diye noktaladı.

Share: