Yaşar yordamlı, ata mesleği kalaycılığı yaşatmaya çalışıyor

Kalay ustası 35 yaşındaki Yaşar Okan, namevcut olmaya yüz tutmuş meslekler arasında saha kayran kalaycılığı üçüncü gömlek kendisine devam ettiriyor.

Dedesinin ve babasının Edirne’deki sövme atölyesinde 7 yaşında mesleğe aşama atan Okan, derece derece kalaycılığın inceliklerini öğrendi.

Yıllarca babasının yanında kalaycılığı sürdüren Okan, Adana’daki tanıdıklarından Kazancılar Çarşısı’ndaki kalaycının hastalanıp mesleği bıraktığını duydu. Mesleğini Adana’da sürdürmeye karar veren Okan, gücük süre önceki kente gelerek Kazancılar Çarşısı’ndaki kalaycının kepengini baştan açtı.

Okan, Anadolu’daki mecbur çarşı geleneğinin bildirme cesim örneklerinden birisi olan Kazancılar Çarşısı’nda zanaatını sürdürüyor.

Tarihi çarşıda, türap nişadır ruhu (amonyum klorür) sayesinde namına getirilen bakır kapları kalaylayan Okan, ağababa mesleğini yaşatmaya çalışıyor.

Kazancılar Çarşısı’nın sonuç kalaycısı Yaşar Okan, AA muhabirine, siftinlik yaşlarda öğrendiği mesleği sürdürmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Kalaycılığa önce başladığı yıllarda bakır kapların revaçta ve bulunmaz olduğunu anlatan Okan, devir içerisinde mesleğin bulunmayan olmaya yüz tuttuğunu belirtti.

Mesleğinin zor olduğunu ancak isteyerek yaptığını ifade fail Okan, “Kötü ocağının karşısında sınırlı aşamalarla kalay işlemini yapıyoruz. İlk aşamada ilaçlama işlemi var, sonrasında kumlama işlemine geçiyor. Kumla iyice tıpkı yıkanıyor, kumlanıyor. Eğikliği, kırıkları varsa kök oluyor. Ondan sonra kalaya giriyor. Cehre ve amonyak sayesinde kalaylama yapıyoruz.” diye niteleyerek konuştu.

“Bu mesleğe rabıt yok”

Okan, Edirne’dahi öğrendiği ata mesleğini Adana’daki tarihi çarşıda yaşatmaya çalıştığını söyledi.

Mesleğinin tahakküm olduğunu anlatan Okan, şunları kaydetti:

“Bakır eşyaları, çamaşır ve aşure kazanlarını, yemek tencerelerini kalaylıyoruz. Edisyon bir işimiz var amma çok güzelce tıpkısı çığır. Şu anda bu mesleğe deste bulunmayan. Ego bile buraya Edirne’den geldim. Kimi Vakit dükkana semirtmek üzere eleman alıyoruz. Çırağı tezgaha koyuyoruz, âdem elini yakıyor, kaçıyor gidiyor ve sabahına gelmiyor.”

Share: