Asalet Kınık’a bozuk Kızılay Başkanı de anif çıktı: Bu çokça nazik bir ihanettir

Kahramanmaraş merkezli 11 ilde yıkıma illet olan depremlerin arkası sıra bölgedeki barınma sorunu halen bitmeme ediyor. Depremlerin ardından afetzedeler arkalama eli beklerken, geçmişteki bir nice afette sağladığı yardımlarla tanıdık Kızılay’ın, artist Haluk Levent’in kurucusu olduğu AHBAP Derneği ile Türk Eczacıları Birliği kabilinden bölgeye ücretsiz tılsım dağıtmaya revan afiyet kuruluşları dahil birtakım gelgel ve kuruluşlara otağ satmasına cebin birlikte tepkiler sürüyor. Tüzüğünde “Genel Eşkâl Yönetim Kurulu üyeleri, hisse senedi ve patika ile toplumsal ve kültürel alanlarda deneyli ve görmüş geçirmiş, karşılıksız hizmet ve teavün anlayışına ehil, konsept sahibi, dürüstlüğü ile maruf ve Kızılay’ın amaç ve asıl ilkeleri ile uyum sağlayacak kişilerden oluşur” yazan derneğin, depolarında bekleyen çadırları makul bire bir sevap karşılığında satmasına, 2011- 2016 yılları arasında Kızılay Genel Başkanlığı eden Ahmet Lütfi Akaret dahi sert aksülamel gösterdi.

“KIZILAY HİZMETİ KUTSALDIR BİZİM İÇİN”

Akar, Kızılay’de göreve 2004 yılında başladığını ve toplamda 12 sene hizmet ettiğini anlattı. Kendilerini Kızılay’ın gönüllüleri namına gördüklerini dile getiren Akaret, “Kızılay hizmeti, o işi anlayan, o işi bilen, o işe kredi insanlar için hiç tükenmez bire bir görevdir. Benim için dahi halen devam ediyor Kızılay’a çalışmak. Ülkeme bakım etmekle eş değer tutuyorum. Zımnında Kızılay hizmeti, kutsaldır bizim için. Bütün bu hizmetlerimizin kâffesi, gönüllü hizmetlerdir. Bunu dahi alelhusus afişe etmek isterim. Tek şekilde tıpkısı ücret almadan, aynı madde çıkar temin etmeden, karlılık amacı gütmeden yaptığımız hizmetlerdir. Elhak birlikte budur. Kızılay’ın da anayasası, tüzüğü buna şamildir. Demincek tabii az buçuk o zaafa uğradı. Falsolu tıpkısı tutumla devam ediliyor amma bunun hakeza olmaması gerek kıymet.

Türkiye, her an kıyamet olabilen bire bir mevki. Seller, depremler tamam. Belki çokça fazla kamuoyuna enterese etmeyen depremler üstelik vardır. Onlara dahi Kızılay engelleme şayan amma kimsenin haberi olanaksız. Kızılay, belirgi itibarıyla toplumumuzun, insanımızın merhamet elidir ve nerede denge düşerse oraya gezmek durumundadır. Lüzumlu başbuğ vekilliğim ve umumi sekreterliğim sırasında, gerekse genel başkanlığım sırasında Türkiye’deki yüzlerce afete engelleme ettik. Bunların ortamında seller var, epey depremler var, Simav depremi var, Erzurum depremi var, Güneydoğu’dahi depremler var, batıdaki depremler var. Bilcümle onlara müdahale ettik.” dedi.

“VAN DEPREMİNDEN BİRKAÇ SAAT SONRADAN EKİBİMİZ ÇADIRLARI GÖTÜRDÜ”

Akaret, Kızılay’üstelik umumi başbuğ olduğu sırada 2011’üstelik Van’dahi meydana gelen depremi hatırlattı. “O antlaşma Türkiye’bile, Kızılay’dan apayrı bu depreme engelleme edecek tıpkı örgen, benzeri dokunaklı yoktu” diyen Akaret, şöyle konuştu:

“Kızılay’ın, Türkiye’nin 21 hesabına bozgunluk kıran depoları ve geri hizmet merkezleri vardı. 7 ayrı yerde birlikte lehçe depolar, şişman depolar vardı. Onlarla bunlara müdahaleyi gerçekleştirdik. Henüz sonradan bu sistemi bulunmayan ettiler. Türkiye Kıran Müdahale Planı’nda AFAD’ı yetkilendirmek suretiyle yeni yerler, bakir geri hizmet merkezler arayışına girdiler. Bu birlikte bulgu itibarıyla hatalı neticelendi. Van depreminin olduğu ahit, bizim Van’ın dakikasında beraberinde, biraz yakınında Muş Hasköy’birlikte depomuz, geri hizmet merkezimiz, görevlilerimiz vardı. Hemencecik oraya buyruk verdik. Depremin olmasından birkaç saat bilahare oraya bizim ekibimiz evvel müdahaleyi yaptı, çadırlarını, battaniyelerini götürdü. Orada da itici eyyam vardı o günlerde. Kızılay’ın bölüt hizmet amacıyla hazırlamış olduğu şeylerdi ve önce müdahaleyi oradan yaptık. Daha sonra uzaklıklarına bakarak Elazığ deposundan, Erzurum deposundan, Erzincan deposundan nakliyeler yapıldı oraya ve insanlarımızı çadırsız, battaniyesiz ve korunaksız bırakmadık.”

“ECIR DİYE BİR MEAL YOKTUR KIZILAY’DA”

“Sevap diye tıpkısı meal yoktur elhak Kızılay’üstelik” diyen Akar, “Heybet, ayrımsız şeyi vatandaşına verip birlikte ücret alır mı; bir bu Kızılay birlikte esenlik örgütüdür. Onun amacıyla teşkilatlanmıştır. Kızılay, 155 almanak tıpkısı yapı. 155 yıldır ülkücü, fahri insanlar vasıtasıyla yönetilen; finansmanı kişi ortamında, halkın bağışlarıyla, namına bağışlanan gayrimenkullerden elde ettiği gelirlerle ve sonuncu namına de Atatürk’ün Kızılay’a armağan etmiş olduğu Afyon Beyaz Zehir Suyu işletmelerinden edindiği gelirlerle bütçesini oluşturur, personelinin maaşlarını verir, geri hizmet malzemeleri realizasyon bedel. Eskiyince bunları yenileriyle değiştirir. Daha yıpranmamış afete amade halde bekler. Bunun ücretini ahiz filan üzere boyut bahis konusu değildir. Bunun amacıyla katiyen ve asla ücret almaz. Asla bunların herhangi birini satmaz, sermaye haline da getirmez.” ifadelerini kullandı.

“KIZILAY 12 ŞİRKETLİ BİR HOLDİNG HALİNE GETİRİLMİŞ”

Kızılay’ın şirketleşmesine birlikte tepki gösteren Ahmet Lütfi Akar, “Tabii ego 6 yıldır Kızılay’birlikte ayrıyım ve çok etraflı namına bilgim namevcut ama basından, oradaki arkadaşlarımızdan edindiğim bilgiye bakarak, Kızılay 12 şirketli benzeri holding haline getirilmiş. Bu sonuç etap yanlıştır. Aynı holding, ticari amaç güder, kar amacı güler. Kar amacıyla seçkin şeyi yapar, filvaki yapıldı. Kar amacıyla bulunan olan çadırlar dağıtılmadı, verilmedi ve satıldı tıpkısı şeye. Onlar gitti kurdular. Bu son evre balaban yanlış bire bir şeydir yani; AHBAP’a kıymak, bilmem kime feda etmek falan. Kızılay’ın elinde hangi varsa afette tutuşturmak zorundadır, simultane sürmek zorundadır, hem da öyle bekleyerek falanca da değil. Şimdi bunlar bekletilmiş anlıyoruz kim bu çadırlar. Anca anlatım edildi. Sayın Genel Başkanın kendisi üstelik ifadelerinde arkadaşlarının bunu bilmeyerek yaptığını teyit etti. Böyle bir butlan olanaksız. Bu çeşit bir yanlışlığa Kızılay’ın tahammülü yoktur, insanların dahi tahammülü yoktur. Küçük iri tıpkı afetle karşı karşıyayız. 11 ilimize yayılmış, kilometrelerce bir alana serilmiş, 50 bin kişiye mail insanımızı kaybettiğimiz, 100 bin civarında insanımızın yaralandığı ve tedaviye muhtaç olduğu ayrımsız afetten bahsediyoruz.” dedi.

“KIZILAY ELİNDEKİ ÇADIRLARI KURMAMIŞ, SONRADAN BİR BAŞKA DERNEĞE SATMIŞ”

Kıran sürecinde halkın yardım yağdırdığını da belirten Akar, “Halen yağmaya devam ediyor. Bizim halkımız yardımı sever ve esenlik perverdir ama Kızılay, haddinden fazla garip bire bir şekilde elindeki 2 bin 20 çadırı götürüp kurmamış. Ondan bilahare bir apayrı derneğe satmış. Bu bence çokça şişman ayrımsız ihanettir, yani haddinden fazla iri bire bir yanlıştır. Diyelim kim tıpkı an akseptans edelim, ticarileştiniz, eyvallah, bitmiş filan amma hakeza bunu bekletmek, bunu tıpkı başkasına feda etmek, bunun üzere soğukta titrek yavruların ölmesine, yaralanmasına, hastalanmasına sebebiyet vermek, insanların herhangi bir bakımdan hareket geçirmelerine tevlit etmek serencam basamak yanlıştır. Bunun kabul edilir tarafı yoktur. Yani her şeyin bir kılıfı bulunabilir. Yani şöyleydi, böyleydi, yetişemedik, gelemedik, lastik patladı vesaire falanca kabilinden mazeretler gelecek sürülebilir amma ‘Tığ bunu başkasına sattık’ mazereti diye ayrımsız bahane katiyen ve asla olmamalıdır. Bunu gelecek süren birlikte Kızılaycılığından şüphe etmelidir.” şeklinde konuştu.

“SRİ LANKA’DA OLAN AFETE ENGELLEME ETTİĞİMİZDE DA 5 LİRA MÜLK ALMADIK”

Kızılay tarihinde böyle aynı şey görülmediğini dahi vurgulayan Ahmet Lütfi Akar, “Lazım benim dönemimde lazım aha benim kendinden yönetiminde bulunduğum Van depreminde, ondan evvel vukua mevrut, benden evvelki arkadaşlarımızın engelleme ettikleri Erzurum depremlerinde, Simav depremlerinde on paralık öyle tıpkı madde söz konusu olmadı. Elimizden geldiği kadar, gücümüzün yettiği kadar; bırakın bunu, Türkiye’bile olan afetleri, Türk Kızılay’ı dünyanın neresinde afet olursa olsun, ayrımsız hisle herif ızdırabını gidermek amacıyla değme yerde olmuştur ve bu vasfını herhangi bir devir göstermiştir. Tığ Sri Lanka’dahi olan afete engelleme ettiğimizde, Endonezya’birlikte vukua gelen tsunamiye müdahale ettiğimizde bile kimseden 5 teklik mülk almadık oradakilerden. Anca benzeri husus gayrimümkün. Bu gönüllü bire bir hadisedir ve biz buradan kalktık binlerce kilometre gitgide insanlara müzaheret götürdük. Katiyen ve katiyen bile bire bir para filan rica etmedik. Kaldı ki öz ülkemizde, öz insanımızdan bu şekilde fatura etmek akıbet adım yanlıştır.” ifadelerini kullandı.

“KIZILAY’IN ESAS GELİRLERİNİN KAYNAĞI, HALKIMIZIN BAĞIŞLARIDIR”

Kızılay’ın yeteri büyüklüğünde gelirleri olduğuna dahi ilgi çeken Akar, “Tığ Atatürk’ümüzün armağan ettiği Afyon Maden Suları işletmesinin yanına bire bir birlikte Erzincan’dahi eroin suyu işletmesi, fabrikasını, Balkanların yer nazik fabrikasını, arz gündeş fabrikasını kurduk. Güçlü tıpkısı istihsal yapılıyor. Oradan bile karlar geliyor. Gayrimenkullerimizin kiraları var. Gayrimenkulleri efektif adına görmek yoluyla onlardan varidat elde ediyoruz, ediliyor yani Kızılay olarak. Biz Kızılaycılar kurumumuzu haddinden fazla benimsediğimiz için hep hakeza bu zamiri kullanıyoruz. Dolayısıyla gelirlerimiz tam. Tıpkı da Kızılay’ın anne gelirlerinin kaynağı, halkımızın bağışlarıdır. Kızılay’ın yaklaşık olarak 5 bin civarında gayrimenkulü vardır. Bu gayrimenkuller nereden gelmiş, Kızılay hepsini bunların satın almamıştır. Kızılay’ın gayrimenkulleri, halkımız eliyle bağışlanan gayrimenkullerdir.” dedi.

“AFETZEDE ENKAZIN ALTINDA ELAN ÇIKMAMIŞ, SEN NEYİ SATIYORSUN?”

Ahmet Lütfi Akaret, şayet AHBAP Derneği çadırları satın almasaydı ne olacağına ilişik soruya, “O çadırlar bekleyecekti herhalde. Yani hangi olacaktı, onu tetebbu etmek lüzum ilgilisine. Bunu ego Kızılay’da gelişigüzel çalıştığımız arkadaşlarım kendisine birlikte bunu asla yakıştıramıyorum onlara, kimseye yakıştıramıyorum. Hakeza aynı özdek katiyen olmamalıydı. AHBAP’a benzeri zeval bulmuyorum. Adamlar deri arıyorlar. Bence onlar da gidip Avrupa’dan falan getirseler da gani olurdu. Türkiye’da hazıra konup Kızılay’ın elindeki çadırları alalım dahi buraya özdek yapalım falanca… Öz ellerinde servet kümeli, onu bırakmak açısından doğru tıpkı beyin üzere akseptans edilebilir. Burada kabul edilebilen esas yöntem, bunun sınırlı dışından getirilmesidir. Ben görüyorum söz gelişi tıpkı banka gitmiş, Kızılay’dan çatır satın almış. Tıpkı meslek odası deri satın almış. Hakeza ayrımsız husus olmaması geçişsiz. O patika odası, ‘Ego burada şu icraatı yapacağım. Bana ayrımsız çerge kurar mısınız’ derdi. Kızılay birlikte kurardı. İşin esası budur. Bire Bir afete bakım ediyor çünkü oradaki afetzede, enkazın altında elan çıkmamış, bağırtıları geliyor. Sen neyi satıyorsun? Neyiyle uğraşıyorsun? Kopça baştan kavisli iliklenmiş.” diye niteleyerek cevap verdi.

“KIZILAY ASLİ GÖREVLERİNDEN SIYRILDI, HOLDİNG İDARE ETMEYE BAŞLADI”

Kızılay’ın 12 lime şirketi olduğunu dahi belirten Akar, “Bu şirketlerin 12 kıta umumi heyet var. Laedri şirketi olduğu için idare kurulları var. Hile kurulları başkanı, spontane olarak genel başbuğ, bunların hepsinin umumi heyet başkanlığını yapıyor. Yani siz o ant işi gücü bıraktınız, Kızılay birincil görevlerinden sıyrıldı, holding dalavere etmeye başladı. Holding tevil etmek bile cılız benzeri gelişim değildir. Yani bunun amacıyla faaliyet vardır. Emretmek ki siz mesainizi Kızılay’ın işlerini organize etmek, kıyamet müdahalelerini daha zamanında planlamak, Türkiye Afet Engelleme programında kendisine sakıt rolleri pir ezber etmek, namına ifham etmek amacıyla müstelzim tedbirleri almak hesabına holdinginizin ferda gayrı dönme borsaya vereceksiniz ve kar yazar etmediğiyle dayalı konuları ekranlardan izleyeceksiniz. Bunlar kusurlu şeylerdir. Kızılay’ın ana ortaklık olması filanı da katiyen kabul etmiyorum. Halkımız dahi bunu akseptans etmiyor ve etmeyecek, göreceksiniz. Bunları kapatmak zorunda kalacaklar.” dedi.

“KIZILAY’IN 550 ŞUBESİNİ KAPATTILAR”

Kâin Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık’ın tepki çekici gâh açıklamalarıyla ilişik bile Akar, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yani tabiatıyla ego şahısları katiyen şey yapmam. Yani kişiler öyle davranır, hakeza davranır. Kerem Kınık’la benzeri yıl, umumi başbuğ yardımcım yerine bu arada çalıştık. Haddinden Fazla kıvançlı olduğum söylenemez bu çalışmalardan, ama belirgi bakımından bu arada aldatmak yedik, su içtik, selamlaştık, hal akıl ettik falan festekiz. Şahsıyla müteallik rastgele isnatta olmak istemem ama Kızılay Umumi Başkanı’nın bu konulara gestalt etmesi geçişsiz. Bunlara hava etmesi lazım. Kızılay Umumi Başkanı elan başka ne yapar? Gidip zat tarafından otağ kuracak işsiz, battaniye taşıyacak münhal namevcut. Bunu işleyen gönüllülerdir. Bunların yaptığı en şişman hatalardan biri üstelik şeriklik kurmuş oldukları büyüklüğünde, şirketin Kızılay’a getirmiş olduğu zararlar kadar kapatmış olduğu şubelerin üstelik etkisi var. Bunlar gelişim başına geçtikten sonralari Türk Kızılay’ıNın 600- 700 büyüklüğünde şubesi vardı. Bunların 550 tanesini kapattılar. Hiçbir gerekçesi yok.

“VALİDEN 2 KAT AŞKIN MAAŞ KAYRAN BÜROKRATLAR VAR KIZILAY’DA”

Sadece kendileri kabil düşünmedikleri için, istedikleri üzere yönetemedikleri amacıyla namına nitelikli sıfır insanlar getirildi. Haddinden Fazla faziletkâr ücretlerle getirildi, izleme ediyoruz onu. Yani zaman Türkiye’de tıpkısı valinin aldığı maaşın iki katını, daha fazlasını kayran bürokratlar var Kızılay’birlikte. Bu sonuç derece falsolu. Yani ihtimal biraz ömre bedel karşılayabiliriz amma bu insanlar haddinden fazla iyice amal yapsa, çokça iyicene işleri bilse, Kızılaycılığı, gönüllülüğü, afeti bilici insanlar olsa hiçbir şekilde itirazımız olmayabilir amma şunu söyleyeyim ki, bu insanlar dahi kepaze insanlar kim Kızılay böyle kavisli işler yapıyor.”

“UMARIM BU İŞİ BIRAKIR, DAHA AHLİNE VERİRLER”

Eleştirilerini dile yayımlamak için Asillik Kınık’ı veya Kızılay’birlikte çıkışlı birini arayıp aramadığı sorusu üstüne de Akar, şunları söyledi:

“Fırsatım olmadı. Atlas onlar benim bu fikirlerimi bile biliyorlar. Yani benim ve kamuoyunun fikirlerini biliyorlar. Doğrusu kamuoyunda yeteri kadar tartışıldı. Maalesef bambaşka bir imaj oluştu. Bu imaj çerçevesinde onlar da umarım bu gidişatın yanlış olduğunu görürler. Bu işi bırakırlar. Daha ehline devrederler. Türkiye’dahi bu işleri yapacak, bu işleri görecek, Kızılay’ı sakat miğferine oturtacak çok aslan oğlu aslanlar var. Onlara bırakırlar. Kızılay bir sivil cemiyet, gönüllülüğe dayalı tıpkı hizmet. Kızılay’ın 7 prensibinin arz önemlilerinden biri gönüllülüktür. Bunu ortadan kaldırdığınız ahit zaten Kızılay prensiplerinin dışına huruç oluyorsunuz. Dolayısıyla kavisli yapmış oluyorsunuz.”

Share: