Prof. Dr. Uzunoğlu: Enflasyonu aynı sevgili namına akseptans etmemiz gerekiyor

Prof. Dr. Uzunoğlu, ekonomi politikası üstüne “Enflasyonla başa çıkmak amacıyla katiyetle enflasyonu benzeri ülkü olarak akseptans etmemiz gerekiyor. Dünyada mütekâmil… 07.07.2022, Sputnik Türkiye 07.07.2022 SEYİR HALİ Trakya Üniversitesi İktisat Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, enflasyon politikasını, dünyanın durgunluğa yöneliminin sebeplerini ve Türkiye’nin aut tecim dengesini Radyo Sputnik’te Mehabetli Çağatay’la Tutum Yararsız programında anlattı.Prof. Dr. Uzunoğlu, tutum politikasında yönetimin önceliklerini “Enflasyonla başa çıkmak amacıyla mutlaka enflasyonu tıpkısı dava adına kabul etmemiz gerekiyor. Şu andaki iktisat programına baktığımız devir haddizatında önceliğin enflasyonda olmadığını görüyoruz. Önceliğimiz tahaccüm, şu anda ihracata müteveccih tıpkısı büyüme yakalandı. İhracatta amal fena gitmiyor, tutar namına düşüş var. Az Buçuk sıkışmaya başladık zira Avrupa’dan gelen istihbarat ferah değil. Tıpkı dinginlik sinyali gözlüyoruz. Dünyada ümranlı ülkelerde sükûnet riski artıyor. Bu üstelik bizim ihracatımızı suratsız yönde etkileyecek faktörlerden ayrımsız tanesidir. Bunu benzeri sorun adına kabul etmezsek bir taraftan para şişkinliği özge taraftan büyüyememe kadar aynı problemle yüz yüze kalma olasılığımız az çok yüksektir” diyerek yorumladı.‘Faizin düzeyine göre değerler belirlenir’Siyasa faizinin pahalılık ile bağının koptuğu görüşünü belirten Prof. Dr. Uzunoğlu, faizin hesaplı düzenlemedeki önemini “Şu anda hoppadak kurda istikrarı sağlayarak savaşım yapmaya çalışıyoruz. O zaman kurda istikrarı sağlamamız lazım. Şüphesiz sağlayacağız? Elimizdeki yer cesim silahlardan tıpkısı tanesi Format Bankası’nın yöntem faizidir. Yöntem faizi 14’lerde, enflasyon resmi rakamlarla 78.5’lar seviyesinde yani pahalılık ve yöntem faizi birbirinden tamamen kopuk. Faiz tamamen çevre dışı aynı etken haline mevrut, işlevini ağız ağıza yitirmiş. Eğer siz faizi akıllıcasına kullanmazsanız, gerçekçi adına piyasada belirlenmezse piyasa bütün sinyallerini kaybeder. Faiz makul saptanmamışsa yüreklilik ve yatırım politikalarınız yanlıştır. Faizin işlevi ‘Enflasyonla mücadele etmek amacıyla repo oranlarını yükseltiriz sonunda talebi düşürürüz’ değildir. Ürem esasta iktisat üzerine aynı hikmet aktarımıdır. Faizin düzeyine bakarak değerler belirlenir. Kağıtların, hisselerin, gayrimenkullerin, otomobilin değeri buna bakarak belirlenir. Faizi olması gerekenden çok düşük tutarsanız insanlar henüz faziletli kaldıraçlarla hareket etmeye başlar. daha çok borçlanarak, cesaret kullanarak belki karlı olmayan yatırımlara parayı yönlendirmeye başlar. Bu ekonomideki riskleri emniyetsiz ölçüde arttırır. Yüksek kaldıraçlarla prosedür yapmaya başlayan tradera döneriz” diye niteleyerek açıkladı.‘Muvaffakiyetsiz getiri politikasıyla suret bankaları ayrıntılı süredir faizi yok ettiler, bilcümle dengeleri bozdular’Prof. Dr. Uzunoğlu, dünyadaki dalan bankalarının bağan repo politikasının bulunan toptan krize zahir nöbet açtığını “Dünyada birlikte hakeza oldu. Sıfır getiri politikasıyla gestalt bankaları teferruatlı süredir faizi bulunmayan ettiler. Demin kaslı ülkeler enflasyonla boğuşmak amacıyla yeniden getiri arttırma sürecine girdiler. Bütün dengeleri bozdular. Dirimsel ve para dağılımını bozdular. Faziletkâr borçluluk ortaya artık. Berduş paralarla şirketler rakiplerini satın aldılar. Piyasalar tekelleşti. Ne olması gerekiyordu? Rekabet içre firmalar çalışacak, daha nitelikli mal üretecek, inovasyon yapacak, teknolojilerini geliştirecek ve bize de üstünlük sağlayacaktı. Üretim artacaktı. Onun adına pimpirik paralarla rakip şirketleri satın alarak finansallaştılar ve vatandaşa dolgunca hizmet adına hep maliyetlerini fiyatların içine koydular. Inhisar fiyatları oluşmaya başladı” diyerek izah etti.‘Paramızın derece kaybetmesi imdi bir işe yaramıyor’Prof. Dr. Uzunoğlu, TL derece kaybının aut tecim dengesine hayır olmadığını “Kendi ekonomimizde de görüyoruz. Borçla hisse senedi yapanın ödüllendirildiği tıpkı dönüş yaşıyoruz. Vakıa son zamanlarda bankalar frene basmaya başladılar zira bu doğru bire bir angarya değil. Aut ticaret rakamlarında da görüyoruz. Paramızın değer kaybetmesi bundan sonra bire bir işe yaramıyor. Tıpkısı ülkenin parası ayar kaybedince ithalatınız azalır, ihracatınız biraz daha bereketli tamam. Şu anda baktığınızda hiçbir şekilde yaramıyor. Aut ticaret dengesine baktığımızda 2021’da Sülale-Mayıs döneminde 18 bilyon dolar aut tecim açığı verirken bu yıl 43 milyar dolar dış ticaret açığı veriyoruz. İthalatımızın yüzdelik 81’i mesafe mal yüzdelik 11’i sermaye malı yani yüzde 92’si zorunlu almamız müstelzim mallar çabucak yüzde 8’i istihlak bu de üretimimizin ağız ağıza ithalata merbut ağıl geldiğini gösterir. İhracat yapıyoruz amma onun üzere da çok ağırbaşlı dış alım yapıyoruz” diyerek aktardı.

Share: