Karaman’ın Ermenek ilçesinde hararetli Tuğba Çetindere, rahatsızlığı zımnında yumruk eyyam nâkil eşine böbreğini verdi.
Tuğba Çetindere ile 27 sene geçmiş evlenen 47 yaşındaki Mualla İhsan Çetindere amacıyla bire bir süre ilk böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz süreci başladı.
Eşinin yaşadığı sıkıntıya ve çektiği acıya yakından tanık olan 46 yaşındaki Tuğba Çetindere, eşine böbreğini verebileceğini belirtti. Tetkiklerin arkası sıra üç kamer evvel Çetindere’den alınan böbrek kocasına nakledildi.
Eşinin sağlığına kavuşmasının mutluluğunu güçlü Tuğba Çetindere, AA muhabirine, ortaokul yıllarında tanıştıkları eşiyle birbirlerine olan sevgilerinin önceki günkü kabil bitmeme ettiğini söyledi.
Eşinin etraflı süredir şeker hastalığı hastası olduğunu, bu yılın başında ise böbrek yetmezliği yaşamaya başladığını nâkil Çetindere, haddinden fazla tahakküm tıpkı proses geçirdiklerini dile getirdi.
Hayat kalitesinin düşmemesi ve hayata tutunması için eşinin böbrek nakli olması gerektiğini anlatan Tuğba Çetindere, şöyle konuştu:
“Bu süreçte tababet fakültesinde ve bilgisayar mühendisliğinde okuyan kızlarımız birlikte bize haddinden fazla destek verdi. Şartlar uyarsa eşime seve seve böbreğimi verebileceğimi söyledim. Tek çekinti etmedim. Ailem için değil böbrek, kalbimi dahi veririm. Üç kamer ilk gerçekleşen nakil sonrası aynı pürüz yaşamadık. İkimizin dahi afiyet durumu ferah. Bire Bir sınav yaşadık. Başarılı olduğumuza inanıyorum.
İnsan tek böbrekle yaşayabilir ancak sevdiği biri acı çekerken yaşamak haddinden fazla zor. Biz ongun günde dağ günde bu arada görünmek için imza attık. Eşim benim önceki aşkım. Beni hiç üzmedi. Hayatı paylaştığımız kabil böbreklerimizi birlikte paylaşıyoruz. Ben tıpkı durumda olsaydım o de benim için aynısını yapardı.”
“Asıl, babalar çocukları amacıyla vaveyla ediyor”
Hastanelerde çokça sayıda organ nakli bekleyen rahatsız olduğunu vurgulayan Çetindere, “Burada belki görmüyoruz ama hastanelerde aktarım muntazır insanları görüyorsunuz. Anne, babalar çocukları amacıyla acı ediyor. Organ muntazır insanların yaşamasına çevirici olun, bire bir maltalık kurtarın.” çağrısını yaptı.
Tuğba Çetindere, kullanılmamış evlenenlere de şu tavsiyelerde bulundu:
“Deminden çoluk çocuk acul düşünüyor, haddinden fazla acele değişmeyen veriyorlar. Olumsuzluk gördüklerinde serian yılıyorlar. Sabretmeyi bilmiyorlar. Kısırlık yaşadık, takı yaşadık. Uzlaşma süreci yaşadık. Her ne büyüklüğünde birbirimizi sevsek dahi değişik insanlarız. Şurası unutmamak gerekir ki sevginin aşamayacağı engel bulunmayan.”
“Ilişik, hayatı benimsemek bu olsa icap”
Yüksek İhsan Çetindere birlikte evlilikleri süresince eşiyle birbirlerine olan sevgilerinin bütün kendilerini ayakta tuttuğunu belirterek, şunları aktardı:
“Rahatsızlığım süratle ilerledi. Bu süreç 8 ay sürdü. İnsan ister istemez üzülüyor. Eşim üzüntümü hissetmiş. ‘Üzülme. Dünyanın sonu değil, icabında sana böbreğimin birini veririm.’ dedi. İlk önceki eşimin benim yüzünden beis görmesini istemedim. Bibi inanamıyorum. Antrparantez doktorum, ‘Eşine dua et.’ dedi. Namına teşekkür ediyorum. Görelik, hayatı paylaşmak bu olsa gerek.”
