Elazığ gündem haberleri: Disk’ten ‘Amasra Beyaz Zehir Faciası’ Protestosu: “Kaderin Planı Dedikleri Hoppadak Türkiye İşçi Sınıfı İçin mi Geçerli”

Haber: CEYLAN KUVVETLI – Kamera: ÜNAL AYDIN

Ihtilalci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Amasra’birlikte 41 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasını Ankara’dahi protesto etti. DİSK İç Rum Bölge Temsilcisi ve Dev Eroin-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, “Ölümcül aksiyon kazası Almanya’de, İngiltere’dahi yüz bin maden işçisinin 2’sinin kaderi olurken Türkiye’da yüz bin işçinin 43’ü çalışırken hayatını kaybediyor. Illet Türkiye’nin kaderi 21 kat henüz aşkın. Uluslararası Iş Örgütü verilerine göre Türkiye, madencilik sektöründe sunu efdal ölüm oranlarından birine ehil. Madenlerde isim hareket kazası oranında Avrupa’birlikte lideriz. ‘Kaderin planı’ dedikleri çabucak Türkiye işçi sınıfı üzere mi makbul” dedi.

DİSK üyeleri, zaman Ankara’daki Devrimci Beyaz Zehir Kontrol ve İşletme İşçileri Sendikası (Dev Eroin-Sen) Genel Merkezi önünde tıpkı araya gelerek “Üzgünüz, Öfkeliyiz” pankartı açtı ve “Çalışırken cavlamak istemiyoruz” sloganı attı.

Basın açıklamasını okuyan DİSK İç Anadolu Nahiye Temsilcisi ve Dev Maden-Sen Umumi Başkanı Tayfun Görgün, şunları söyledi:

“BU CİNAYETLERE ETKEN OLANLARIN YARGI ÖNÜNDE HESAP VERMESİ GEREKİR”

” Soma’dan sonradan ‘Artık böyle gitmeyecek’ denildi, arkasından Ermenek geldi, Şırnak geldi, Silvan geldi, diğerleri geldi ve nihayet Amasra canımızı benzeri defa daha yaktı. Fakat bizler, tıpkı yandan acımızı yaşıyoruz amma öteki taraftan de ayaklanma ediyoruz. Zira bu ölümler baht değildir. Bu ölümleri çelmek elimizdedir. Bu ölümleri önlemenin benzeri yolu de gelişim cinayetlerini unutturmamak, cins nedenlerini yayımlamak ve epey iştirakçi sağlığı, aksiyon güvenliği önlemlerini hareket yerlerinde kabul etmek, aldırtmak ve denetlemektir. Bu cinayetlere sebep olanların, sorumluların, ihmalde bulunanların şiddet önünde adisyon vermesi gerekir.

“DİSK KENDISINE ARTIK DAHA SIKI BİR BİÇİMDE BU HAK SÜRECİNİ TAKİP EDECEĞİZ”

İşte Türkiye’üstelik noksan olan şeylerden benzeri tanesi de adaletin yerini bulması ve iş cinayetlerine ilişik taksirat ve sorunların örtbas edilmesidir. Tığ, DİSK adina bundan sonra daha varyemez aynı biçimde bu hak sürecini takip edeceğiz. Sorumluların tüm ile ortaya çıkarılmasını takip edeceğiz. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Bildiğiniz üzere, gelişim cinayetlerini unutturmamak için DİSK’in birçok çabası oldu. Cemaziyelevvel da bugün de Türkiye’nin bilcümle bölgelerinde matbuat açıklamaları ile bu konuyu tekrardan gündemde burulmak istiyoruz.

Bartın’ın Amasra ilçesinde kâin Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi’nde 14 Teşrinievvel Cuma akşamı gerçekleşen patlama sonucu 41 beyaz zehir işçisi kardeşimizi kaybetmenin acısını yüreğimizde yaşıyoruz. Yaşamını yitiren 41 kardeşimizin ailelerinin, arkadaşlarının, sevdiklerinin acısını paylaşıyor, gaileli kardeşlerimize evgin şifalar diliyoruz.

“‘KADERİN PLANI’ DEDİKLERİ ELDEN TÜRKİYE İŞÇİ SINIFI İÇİN Mİ GEÇERLİ”

Üzgünüz ve öfkeliyiz. Madenler, tıpkısı kat elan hepimizi yasa boğan benzeri katliama sahne oldu. İşçi kardeşlerimizi yitirdiğimiz üzere üzgünüz, önlemler alınmadığı için öfkeliyiz. İşçiler öldü ancak adisyon veren çıkmadı. Tarihin arz iri aksiyon cinayeti olan Soma’dahi da biricik vakfedilmiş kalmadı. Değişmeyen öncesi mahkeme heyeti değiştirilerek işveren güç cezalar almaktan kurtarıldı. 301 işçinin canının sorumlusu yerine kimesne adisyon vermedi. Biricik aynı yordamlı birlikte görevden alınmadı, yegâne ayrımsız mesul dahi ricat etmedi.

2013’te Zonguldak/ Kozlu’de 8 işçinin ölümünden sorumlu kâin kişi, Türkiye Taşkömürü Kurumu Umumi Müdürü kendisine atandı. Mukteza önlemler alınmadığı için, sorumlulardan hesap sorulmadığı amacıyla işçiler ölmeye devam ediyor. Ülkeyi yönetenler ise önlenebilir ölümlere ‘kaderin planı’ diyor.

O zaman soruyoruz. Kaderin planı elden Türkiye’bile mi uygulanan? Bozukluk hemen ülkemizdeki işçilerin kaderi? Bambaşka ülkelerde eroin bulunmayan mu? Ölümsek gelişim kazası Almanya’üstelik, İngiltere’da beniz bin eroin işçisinin 2’sinin kaderi olurken Türkiye’dahi beniz bin işçinin 43’ü çalışırken hayatını kaybediyor. Hastalık Türkiye’nin kaderi 21 bitirme daha fazla. Arsıulusal Mesai Örgütü verilerine bakarak Türkiye, madencilik sektöründe arz faziletkâr ahiret yolculuğu oranlarından birine topluluk. Madenlerde sima hisse senedi kazası oranında Avrupa’üstelik lideriz. ‘Kaderin planı’ dedikleri yalnız Türkiye işçi sınıfı amacıyla mi muteber?

“ÇALIŞIRKEN ÖLMEYİ BU ÜLKENİN NORMALİ HALİNE GETİREMEZSİNİZ”

Çalışırken ölmeyi bu ülkenin normali haline getiremezsiniz. Daim Olmak için gittiğimiz işlerde ölmeyi işçilerin kaderi haline getiremezsiniz. Biz işçiler, bu ölümlerin önlenebileceğini biliyoruz. Konfederasyonumuz, ölümleri önleme yollarını yıllardır anlatıyor, raporlar hazırlıyor, ilişkin bakanlıklara iletiyor. Soruyoruz; sebep bu hal önerileri hayata geçirilmiyor? Bozukluk aklın ve bilimin emrettiği önlemler alınmıyor? Tedbir alınmıyor, zira işçilerin hayatını koruyacak önlemlere maliyet gözüyle bakıyorlar. Önlemler alınmıyor, çünkü kar oranları azalsın istemiyorlar. Önlemler alınmıyor, çünkü işçilerin üretimde hezel ve karar hakkının olmasından korkuyorlar. Önlemler alınmıyor, çünkü henüz az işçiye bundan sonra aksiyon yaptırmayı amaçlayan üretim zorlaması tıpı tıpına bitmeme etsin istiyorlar.

“İŞ YERLERİNDE İŞÇİNİN DENETİMİ, ARZ ETKİLİ DENETİMDİR”

Ancak bu hakeza gitmez. Çalışırken cavlamak, işçilerin kaderi olamaz. Özellikle madenler tutmak üzere birlik işkollarında ölümleri durdurmanın yolları bellidir. Aklın ve bilimin ışığında gerekli önlemleri almak şarttır. Yıllardır DİSK’in dile getirdiği önlemleri tıpkısı posta daha tekrarlıyoruz: Ülkemizde işçi sağlığı ve gelişim güvenliği sistemi çökmüştür. İşçi sağlığı ve hareket güvenliği, patronların keyfine göre piyasadan seçip alacağı bire bir dünyalık değildir.

Bu sistemde işçi sağlığı ve hareket güvenliği, patronların insafına bırakılmaktadır. İSİG alanını özelleştiren 6331 dar Kanun derhal değiştirilmeli ve kamusal benzeri işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi oluşturulmalıdır. Yıllardır şuurlu kendisine zayıflatılan teftişler güçlendirilmelidir. İşçi sağlığı ve gelişim güvenliği alanında sendikaların, üniversitelerin, iz hane ve birliklerinin katılımıyla hür bire bir kurumsal bina oluşturulmalıdır. İş yerlerinde işçinin denetimi, yer aktif denetimdir. Düzenli işçiler, hareket yerlerindeki olumsuzluklara aceleci ve hareketli yanıtlar üretebilmelidir. Bu nedenle işçilerin sendikalı olması, sendikasını seçmesi ve iş bırakımı hakkı ilkin koyulmak üzere sendikal hakları önündeki engeller kaldırılmalıdır.

“HENÜZ AŞKIN KAR KALDIRMAK İÇİN DAHA FAZLA KAN DÖKMEKTEN PARÇA PİŞMANLIK DUYMAYAN BİR AKORT İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Ölümleri önlemenin aynı yolu dahi hesap sormaktan mergup. İşçi ölümlerinde sorumluluğu olanlar hesap vermediğinde, bugünkü kabilinden elini kolunu sallayarak dolaştığında, eksiltme ve terakki almaya bitmeme ettiğinde cinayetler teşvik edilmiş tamam. Bizler, buradan car ederiz ki Bartın’daki katliamın takipçisi olacak, sorumluların hesap vermesi için seferber olacağız. İnsan onuruna yakışır bir mücahede yaşamı amacıyla bütün gücümüzle çaba sarfiyat edeceğiz.

Arkadaşlar, karşımızdaki tehdidi bilelim. Daha aşkın kar soldurmak üzere elan çok nefes dökmekten zerre nedamet duymayan bir uyum ile karşı karşıyayız. Bu akort; ekmeğimize, aşımıza, haklarımıza olduğu kadar yaşamlarımıza birlikte tıpkısı tehdittir. Ölümüne çalışmaya alın yegâne derman işçilerin birliğidir. Umar mücadeledir, dayanışmadır. Çalışırken cavlamak istemiyoruz.”

Share: