Medipol Mega Darülfünun Hastanesi Dermotoloji Uzmanı Doç. Dr. Ulu Balevi, “Gül hastalığı (Rozasea) daha çok kadınlar oluşmak amacıyla ölçülü ve encam yaşta insanlarda görülür. Bazen hastalarda berenarı dirençlidir, mülk boyu devam edebilir.” ifadelerini kullandı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden yapılan açıklamada görüşlerine düzlük verilen Balevi, halk ortada gül hastalığı yerine bildik hastalığının yüzün ortasında kızarma, duyarlık, gerginlik, kaşıntı, yanma ve yıkılma belirtileriyle ortaya çıktığını belirtti.

Kronik ve kimi zaman ataklarla seyreden ayrımsız deri hastalığı olduğunu nâkil Balevi, ara sıra hastalarda mukavim olduğunu ve başladığı zamanlarda sermaye boyu devam edebildiğini açıkladı.

Tedavi boyunca tüketilen gıdalara ve çevresel faktörlere dikkat edilmesi gerektiğini nâkil Balevi, şunları kaydetti;

“Kederli bahar, salçalı gıdalardan uzak durun. Kafein, öz, kıraathane, kolalama, ispirto tüketimini azaltın. Hamam akarsu ile mufassal süre cağ yapmayın. Yaz aylarında çağ ışığına maruz kalmayın. Antipatik ve rüzgarlı havalarda zorunlu kalmadıkça hariç çıkmayın, geçmek zorundaysanız yüzünüzü atkı ile kapatın. Aut faktörlere dikkat ettikten sonraları maltalık kalitenizi yükseltmek amacıyla benzeri bando umar ve bakım kremleri öneriyoruz. Gül hastalığı sınıflara ayrılıyor. Kızarıklık atakları olan, sivilcelenme tanıdık yahut her duyarlık namevcut fakat kızarıklığı olan hastalar var. Bu pestil gruplarının ihtiyaçları belirlenip ona bakarak tedavi edilmeli.

Tedavide iyileştiren çıkar yol ve lazer doğmak için iki el izliyoruz. Lazer tedavisini ince iplik şeklinde kılcal çağ damarı ve rahat kızarıklığı olan hastalarda uyguluyoruz. Ortalama 4 ila 6 seans veya dört haftada bire bir periyotlarda yapıyoruz. Tedavi sonrasında hastanın durumuna ilişkin iyileştiren tedaviyi azaltıyoruz. Sonunda hastanın yaşam konforunu elan dahi artırıyoruz.”