Mersin’in Silifke ilçesindeki Dana Adası’nın akarsu altındaki uzantısı olan uçurumlar ve mağaralar, derin plonjon boşaltmak talip istekli dalgıçların yol uğrağı yeri oluyor.

Dana Adası’nın cenup ucunda mevcut, tahminî 60 metre derinlikteki, tepeden bakıldığında uçurumu mail yer duvarlar ve derinlikleri düz vadi mütebeddil mağaralar, istekli dalgıçları ağırlıyor.

Bölgeye, turistik ve terbiye dalışı yapmak amacıyla mevrut dalgıçlar, in ve akarsu şeş uçurumlarının içerisindeki dirim bilimsel çeşitliliği keşfetmenin dahi keyfini yaşıyor.

Çeşitli deniz canlılarına bile familya sahipliği fail bölgenin dip yapısı, ayrımsız zamanda katıksız resif görevi görüyor.

Dalış eğitmeni Boğaç Dağhan Günöz, AA muhabirine, Dana Adası’nın çevresinde çok sayıda plonjon noktası bulunduğunu söyledi.

Genellikle serüvenci dalgıçların bölgeye geldiğini anlatan Günöz, “Burada zar dalışı yapabileceğimiz uçurumu andıran çok pir bire bir duvarımız var. Açığa akıllıca gittiğimiz devir resifler bulunan. In sayılabilecek yani ‘kovuk dalışı’ dediğimiz yapılar de var.” diye konuştu.

Günöz, bölgede ati kırat dalgıçlık eğitimleri ve sportif dalışlar üzere yılın 12 kocaoğlan dalış yapılabildiğini belirtti.

“Mağaraların çok odacıklı olmaması büyük tıpkı üstünlük”

Arzulu dalgıçların, bölgedeki dalışlarla dirim bilimsel çeşitliliği de görebilme şansı yakaladığını aktaran Günöz, şunları kaydetti:

“Özellikle mağaraların haddinden fazla odacıklı olmaması, gelecek seviye dalgıçlar üzere çok risk dahi içermemesi büyük tıpkı yarar. Adanın güney tarafına geçtiğiniz antlaşma İngiliz yoğun ya üstelik poyraz koyu dediğimiz yoğun dalışlara elan makul olan yerlerimiz mevcut. Benzeri ökçe taşı düşünün 10-15 metrelerden başlıyor, biz 40 metrelere büyüklüğünde indik amma 50-60 metrelere kadar revan benzeri yapıya topluluk. Elektrik siktirici aşkın, müren, lagos, orfoz olsun alelacele dakikasında gelişigüzel dalışımızda gördüğümüz canlılar beyninde düzlük alıyor.”

Tuba Çetiner de ayrımlı iki noktada kovuk ve duvar dalışı yaptıklarını anlattı.

Dalışlarında sevinçli anlar yaşadıklarını ve bahir canlılarını rüyet şansı yakaladıklarını belirten Çetiner, “Aslan balıkları, şakayık, orfoz üzere birçok balık gördük. Mağaraya girdik, içerisinde yengeçler ve çeşitli deniz canlıları vardı. Keyifli tıpkı dalıştı.” dedi.

İzin günlerini dalış yaparak değerlendirdiğini aktaran Ahu Elçi bile “Günüm eke geçiyor denizin altında emniyetsiz tıpkı dünya var. Denizin altındaki dünyayı uydurmak ilahî bire bir şey. Takkadak içki alarak bu dünyanın içerisine girebiliyoruz. Mersin’in nadide yerlerinden birisinde dalış yaptığımız üzere çok şanslıyız.” diye niteleyerek konuştu.